İtalyan Marksist düşünür Franco “Bifo” Berardi’nin İkinci Geliş (The Second Coming) adlı eserinin, Ketebe Yayınları tarafından yayımlanan Türkçe baskısında bazı ifadelerin değiştirildiği iddiası tartışma yarattı.
Eserin çevirmeni Ali Karatay, yayınevine “eksiksiz metin” teslim ettiğini belirterek baskıda “İslamofaşist diktatör” ifadesinin yer almadığını söyledi.
Yayınevinin kitap hakkındaki tanıtım bölümünde “komünizm” ifadesinin yer almadığı görüldü.
Akademisyen Emre Tansu Keten’in sosyal medya paylaşımıyla gündeme gelen sansür iddialarının ardından yazar Berardi, “Ne olup bittiğini anlamam gerekiyor. Görüşümü paylaşacağım” dedi.
Editörün notu:
Kitabın Türkçeye çeviren Ali Karatay’ın uyarısı sonrasında çeviride “komünizm” ifadesine sansür uygulandığı yönündeki bilginin doğru olmadığını okurlarımızla paylaşıyoruz.
Yayınevi Ali Karatay’ın “İslamofaşist diktatör” ifadesini sansürlenmiş ancak komünizm ifadesine dair bir sansür uygulanmamıştır.
Çevirmen ve öğretim görevlisi Sabri Gürses, çeviri süreçlerinde sansürün sıkça yaşandığını belirterek şunları söyledi:
“Kimse kimsenin sözünü birebir aktaramaz. Çevirmenin başarısı o özdeşlik idealini nasıl gerçekleştirdiğiyle, sansüre ne kadar engel olduğuyla ölçülür. Çeviride bunu sözleşmeye bağlıyoruz; yayınevi yabancı yayıncıya yazar ne yazdıysa aynısını Türkçeye, bir çevirmen aracılığıyla aktarmaya söz veriyor, sonra bu iş için çevirmenle sözleşme yapıyor, çevirmenin birincil sorumluluğu basılı olan şeyi birebir Türkçeye aktarmak. Bu aktarımı yaparken kendi yorumunu katar, farklı stratejiler kullanır, eksiltme ekleme yaparsa bunları yayınevine bildirmesi gerekiyor" dedi.
Ketebe'nin Berardi kitabındaki olayı değerlendiren Gürses, "Anlaşılan çevirmen işini, bire bir aktarmayı yapmış ama editör hukuki sorun çıkarabilecek bir cümle parçasını silmiş, sansürlemiş, bunu yaparken yayınevine de haber vermemiş. Konu Berardi’yle yayınevi arasında; Berardi sözleşmenin ihlal edildiğini, ifade özgürlüğünün çiğnendiğini söyleyecek herhalde" diye konuştu.
Eserle yayınevi uyumsuzluğuna da dikkat çeken Gürses şunları söyledi:
“İkinci Geliş, komünizmin ikinci gelişini anlatan bir metin. Ketebe’nin yayın çizgisine uygun değil. Bu yüzden tanıtım metninden ‘komünizm’ ifadesini çıkarmışlar. Kitabın ruhu bu sansürle zedelenmiş.”
Sansür ve otosansürün yayıncılıkta yeni olmadığını vurgulayan çevirmen Elif Okan Gezmiş de “Sansür ve otosansürün arka planındaki saikleri düşünmek gerekiyor. Buna yasal veya gayriresmi yaptırımlarla karşılaşma veya belli bir grubun saldırısına uğrama korkusuyla mı başvuruldu yoksa yazarın sansürlenen görüşü beğenilmediği, yayınevinin politik pozisyonuna uymadığı için mi? Her koşulda, bu tür uygulamaların ifade özgürlüğünün önünde engel teşkil ediyor” dedi.
Çevirmenler açısından başka sorunların da varlığına işaret eden Gezmiş şöyle konuştu: “Çevirmen metni bire bir, doğru biçimde çevirmekle yükümlü. Dolayısıyla bir cümleyi, paragrafı şu veya bu gerekçeyle silmesi, yok sayması veya keyfi biçimde değiştirmesi mümkün değil. Şayet yayınevi çevirmenin izni olmadan bu tür değişiklikler yaparsa, çevirmenin eser sahibi olarak FSEK kapsamındaki manevi haklarını ihlal etmiş olur. Çeviri metnin sahibi çevirmendir, onun izni olmadan üstünde bu tür değişiklikler yapılamaz. Sorun bununla da bitmiyor zira çevirmenler çevirdikleri metinlerde yazarın kaleminden çıkan sözlerden dolayı yargılanıyor."




