15 Eylül Kritik Tarih
CHP yönetimi, İstanbul İl Örgütü’nün görevden alınmasının ardından gözünü 15 Eylül’de görülecek kurultay davasına çevirdi. Kurultay davasında CHP’nin aleyhine bir karar çıkabileceği yönündeki öngörüler, parti kurmayları arasında yüksek bir endişe yaratıyor.
İki Olası Senaryo Masada
Kurultay davasına ilişkin CHP’nin aleyhine bir karar çıkması durumunda iki seçenek öne çıkıyor:
- Mutlak Butlan Kararı: Önceki yönetimin CHP’nin başına geçmesi ve Kılıçdaroğlu ile ekibinin görev alması.
- Kayyım Atanması: İstanbul İl Örgütü’nde olduğu gibi çağrı heyeti görevlendirilerek partiyi kurultaya taşıması.
CHP kurmayları, İstanbul kararının bir gösterge olduğunu ve 15 Eylül’de de benzer şekilde kayyım atanacağı görüşünde birleşiyor.
Kayyım Hızla Kurultay Kararı Alacak
Kayyım atanması durumunda, mahkeme tarafından görevlendirilecek heyetin 45 gün içinde kurultayı gerçekleştirmesi bekleniyor. Bu senaryoya göre Kasım ayı başında yapılacak kurultay, CHP mevcut yönetiminin güçlenerek çıkmasıyla sonuçlanabilir.
Mutlak Butlan İhtimali Düşük
Mutlak butlan kararı çıkması halinde Kılıçdaroğlu ve ekibinin partiyi kurultaya götürmek zorunluluğu olmayacak. Ancak CHP kurmayları, İstanbul kararının işaret ettiği gibi bu senaryonun gerçekleşme olasılığının düşük olduğunu belirtiyor.
Kılıçdaroğlu’nun İhracı Masada
Kurultay davasında mutlak butlan kararı çıkması ihtimalinin düşük olmasına rağmen, bu yönde bir karar çıkması durumunda Kılıçdaroğlu ve ekibinin Gürsel Tekin örneğinde olduğu gibi partiden ihraç edilmesi de masadaki seçenekler arasında bulunuyor.
İktidarın Etkisi ve CHP’nin Tavrı
CHP kurmaylarına göre, İstanbul kararı da 15 Eylül’deki kurultay kararı da Erdoğan’ın bilgisi ve kontrolü dahilinde alınıyor. Kurmaylar, “CHP’yi kendi çizgilerine çekmek istiyorlar ama biz o çizgiye gelmeyeceğiz. Sokakta olmamızdan rahatsız oluyorlar, daha çok sokakta olacağız” diyerek direniş sinyali verdi.