Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencisi 22 yaşındaki Rojin Kabaiş’in ölümüne ilişkin soruşturmada çarpıcı bir gelişme yaşandı. İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK) Biyoloji İhtisas Dairesi’nin hazırladığı yeni raporda, Rojin’in göğüs ve vajina bölgesinde iki farklı erkeğe ait DNA örneği tespit edildi. Bu bulgu, bir yıldır “şüpheli ölüm” olarak yürütülen dosyada cinsel saldırı ihtimalini yeniden gündeme taşıdı.
Ölümü “intihar” denilerek kapatılmak istendi
Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024’te Van’daki kız yurdundan ayrıldıktan sonra kaybolmuş, 15 Ekim’de Van Gölü kıyısında cansız bedeni bulunmuştu. Olayın ardından soruşturma başlatılmış ancak kolluk kuvvetleri ve savcılık, Rojin’in ölümünü “intihar” olarak nitelendirmişti. Aile ise kızlarının intihar etmediğini, dosyada pek çok çelişki olduğunu dile getirerek mücadele başlatmıştı.
Soruşturmanın başından bu yana adli tıp raporlarındaki eksikliklere dikkat çeken Kabaiş ailesi, dosyanın “intihar” yönünde ilerlemesinin bilinçli bir yönlendirme olduğunu öne sürdü. Ailenin avukatları defalarca ATK’den ek rapor talep etti ancak taleplerin çoğu reddedildi veya yanıtsız bırakıldı.
DNA raporu bir yıl sonra açıklandı
Olayın üzerinden bir yıldan fazla süre geçtikten sonra, 10 Ekim 2025’te dosyaya giren yeni ATK raporu, önceki bulguların eksik ya da yanıltıcı olduğunu ortaya koydu. Raporda, Rojin Kabaiş’in göğüs ve vajina iç bölgesinden alınan örneklerde iki farklı erkeğe ait DNA bulunduğu belirtildi.
Raporda DNA örneklerinin kimlere ait olduğuna ilişkin bilgi yer almazken, örneklerin “bulaş kaynaklı olmadığı, doğrudan temasa bağlı biyolojik materyal” olduğu ifade edildi. Bu durum, genç kadının ölümünden önce cinsel saldırıya maruz kalmış olabileceği ihtimalini güçlendirdi.
Barolar ve aileden sert tepki
Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, ATK’nin süreci manipüle ettiğini belirterek, “Bu raporun bir yıl gecikmeli hazırlanması, adaletin geciktirilmesi anlamına geliyor. ATK’nin sorumluluğu var. Bir yıldır elimizde bu bilgi yoktu, soruşturma yanlış bir zeminde ilerledi. Şimdi anlıyoruz ki Rojin’in ölümü intihar değil, cinsel saldırı ve cinayet şüphesi taşıyor” dedi.
Van Barosu Kadın Hakları Merkezi de yaptığı açıklamada, Adli Tıp Kurumu hakkında suç duyurusunda bulunduklarını duyurdu. Merkez adına konuşan avukat Zeynep Demir, “Rojin’in bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA bulundu. Bu bulguyu gizlemek, delil karartmaktır. Raporu hazırlayanlar ve süreci geciktirenler hakkında derhal işlem yapılmalı” ifadelerini kullandı.
“Kızımın katilleri korunuyor”
Rojin’in babası Nizamettin Kabaiş ise adalet çağrısını yineledi: “Bir yıldır kızımın dosyasında oynanan oyunu izliyoruz. Önce ‘intihar’ dediler, sonra dosyayı beklettiler. Şimdi ortaya çıktı ki kızımın bedeninde iki farklı erkeğin izi var. Kızımı kim öldürdü? Kim korundu? Biz bu soruların cevabını istiyoruz.”
Ailenin avukatı Eren, ayrıca raporda yer alan DNA profillerinin ulusal veri tabanında karşılaştırılmasını talep ettiklerini belirterek, “Eğer sistemde kayıtlı kişilerse, faillerin kimliği hemen tespit edilebilir. Savcılığın bunu geciktirmesi kabul edilemez” dedi.
Kadın örgütlerinden dayanışma ve öfke
Kadın örgütleri ve insan hakları savunucuları, raporun açıklanmasının ardından sosyal medyada “Rojin için adalet” etiketiyle geniş bir kampanya başlattı. Mimoza Kadın Derneği, İHD Kadın Komisyonu ve Star Kadın Derneği yayımladıkları ortak açıklamada, “Rojin Kabaiş dosyası, erkek egemen adalet sisteminin bir kadının ölümünü nasıl örtbas etmeye çalıştığının göstergesidir. Cinsel saldırı şüphesini gizleyenler de suç ortağıdır” dedi.
DEM Parti Van Milletvekili Gülderen Varlı da Meclis’e verdiği soru önergesinde Adalet Bakanlığı’ndan açıklama talep etti. Varlı, “Bir kadının bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA tespit edilmişken bu dosya neden hâlâ intihar olarak yürütülüyor? ATK neden delilleri gizledi?” diye sordu.
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka ise “Kadınların hayatı bu kadar ucuz olamaz. Rojin Kabaiş için adalet istiyoruz. Bu dosya kapanmayacak” açıklamasında bulundu.
Sokaklarda adalet çağrısı
Kadınlar, Rojin için bu akşam saat 19.00’da İstanbul Kadıköy Süreyya Operası önünde, Eskişehir’de ise Kanatlı AVM önünde toplanacak.
Eylem çağrısı metninde şu ifadeler yer aldı:
“Bir yıl boyunca gizlediler. Şimdi biliyoruz: Rojin yalnız değildi, Rojin’e saldırdılar. Adalet sağlanana kadar susmayacağız.”
Rojin Kabaiş dosyası, Türkiye’de şüpheli kadın ölümleri ve cinsel saldırı vakalarındaki adli süreçlerin yavaşlığına dair tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Aile ve kadın örgütleri, soruşturmanın bağımsız bir kurul tarafından yeniden ele alınmasını talep ediyor.