Sakarya Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu Yiğit, Sakarya’da gerçekleştirilen JES sondaj ihaleleriyle ilgili, Bizim Sakarya Gazetesi'nden İrem Karabacak'a yaptığı değerlendirmede, jeotermal enerjinin yenilenebilir, temiz enerji olarak kabul edildiğini, ancak ‘ama’ları olduğunu söyledi. Yiğit, tarım arazilerinin kaybedilmesinin yanı sıra kısa ve uzun vadede birçok olumsuzluğun yaşanabileceğini söyledi.

BUGÜNKÜ TEKNOLOJİ YETMİYOR

Endişe edilen olumsuz etkileri bugünkü teknolojiyle berteraf etmenin mümkün olmadığını dile getiren Yiğit, “Tarım arazileri işgal edilerek yenilenebilir bir enerjiye geçilecek olması son derece yanlış” dedi.

ASİT YAĞMURLARI

Kısa ve uzun vadede ortaya çıkacak olumsuzluklara değinen Yiğit, “Atmosferdeki olumsuzluklar biraz daha uzun vadede ortaya çıkar. Reaksiyonlarla asit yağmurlarıyla kendini temizler atmosfer. Ancak özellikle yer altına atık suların enjekte ediliyor olmasının etkilerini çok kısa vadede göreceğiz” diye konuştu.

AYDIN’DA YAŞANANLAR SAKARYA’DA DA OLACAK

Doç.Dr. Mahnaz Gümrükçüoğllu Yiğit, jeotermal santrallerin Aydın’da yarattığı olumsuzlukları hatırlatarak, “Orada JES’lerin kaç yılında kurulduğuna bakın. Etkileri yeni yeni ortaya çıkıyor. Şu anda görülen etkilerine bakın. Kısa vadede bir şey hissedilmeyecek ama ileride aynı şeyler olacak” sözleriyle uyarıda bulundu.

AYDIN’DA NELER YAŞANMIŞTI

Jeotermal Enerji Santrallerinin Aydın ve ilçelerinde sulara, tarıma, havaya, canlı yaşamına büyük zararlar verdiği iddia ediliyor. Etkiler üzerine tartışmalar halen sürüyor.

İncir üreticileri, jeotermal santrallerin üretimi kötü etkilediğini, ağaçların kurumasına neden olduğunu iddia ederek mahkemeye başvurdu. Kentte yaşanan kanser vakalarındaki olağanüstü artıştan da yine JES sorumlu tutuluyor.

Editör: Haber Merkezi