Hafızanın en ilginç deneyimlerinden biri olan jamais vu, tanıdık bir durumun ya da nesnenin bir anda yabancı ve alışılmadık görünmesiyle tanımlanıyor. St Andrews Üniversitesi’nden Akira O’Connor ve Grenoble Alpes Üniversitesi’nden Christopher Moulin tarafından yürütülen araştırma, bu tuhaf deneyimin nedenlerini ve etkilerini derinlemesine inceledi.

Bilim insanlarına göre, déjà vu’nun tersine jamais vu, beynin aşinalığı algılayan bölümleriyle gerçeklik arasında ortaya çıkan senkronizasyon bozukluğundan kaynaklanıyor. Bu nedenle tanıdık bir kelime veya nesne, bir anda yabancıymış gibi algılanabiliyor.

Araştırmada, katılımcılardan belirli kelimeleri defalarca yazmaları istendi. Deney sırasında birçok kişi kelimenin anlamını kaybettiğini ya da gerçek dışı göründüğünü söyledi. İlk deneyde katılımcıların yaklaşık %70’i, en az bir kez jamais vu yaşadığını bildirdi. İkinci deneyde ise yalnızca “the” kelimesi kullanıldı ve katılımcıların %55’i benzer bir deneyim aktardı.

ABD, Afrika’ya gönderilecek 9,7 milyon dolarlık doğum kontrol ürününü imha etti
ABD, Afrika’ya gönderilecek 9,7 milyon dolarlık doğum kontrol ürününü imha etti
İçeriği Görüntüle

Deneyimlerini anlatan katılımcılar, “Doğru görünmüyor, sanki gerçek bir kelime değilmiş gibi” veya “Elimi kontrol edememiş gibi hissettim” ifadelerini kullandı. Araştırmacılar, tekrarın bilişsel sistemler üzerindeki bozucu etkisine dikkat çekerek bunun beynin gerçeklik kontrolü işleviyle bağlantılı olduğunu vurguladı.

Çalışma, kelime ve nesneleri sürekli tekrarlamanın algıyı nasıl bozduğunu ortaya koyarken, aynı zamanda obsesif kompulsif bozukluk gibi bazı psikolojik durumları anlamak için de ipuçları sağlıyor. Ayrıca, psikolojide uzun süredir geri planda kalan içgözlemsel yöntemlerin değerini yeniden hatırlatıyor.

O’Connor ve Moulin’un araştırması, bu sıra dışı bulgularıyla Ig Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü. Bilim insanları, çalışmalarının jamais vu üzerine yeni araştırmalara ve bilişsel psikolojiye ilham vermesini umuyor.