ABD Başkanı Donald Trump, Antifa (Anti-Fascist Action / Antifaşist Hareket) adlı sol hareketi “iç terör örgütü” olarak tanımlayan başkanlık kararnamesini imzaladı.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Antifa “ABD hükümetini, kolluk kuvvetlerini ve hukuk sistemini devirmeyi açıkça hedefleyen militarist, anarşist bir girişim” olarak nitelendirildi. Kararnamede, hareket “zorlama ve sindirme yoluyla politik hedeflerine ulaşmayı amaçlayan organize bir iç terör örgütü” şeklinde tanımlandı.
Trump: “Hasta, radikal sol felaket”
Trump, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada Antifa’yı “hasta, tehlikeli, radikal sol felaket” sözleriyle hedef almış, kara listeye alınacağını ve hareketin finansman kaynaklarının kapsamlı bir şekilde soruşturulacağını duyurmuştu.
Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre, Cumhuriyetçi ve aşırı sağcı aktivist Charlie Kirk’ün öldürülmesinin ardından Beyaz Saray, sol gruplara yönelik baskıyı artırma mesajı vermişti.
Beyaz Saray ayrıca Antifa’yı son sekiz yıl içinde gerçekleşen 11 şiddet eyleminden sorumlu tutan bir açıklama yayımladı.
Antifa nedir?
Antifa hareketinin kökeni, 1930’larda Avrupa’da yükselen Nazizm ve faşizme karşı örgütlenen anti-faşist gruplara dayanıyor. ABD’de ise 1980’lerden itibaren Neo-Nazi grupları ve Ku Klux Klan gibi ırkçı örgütlere karşı mücadele eden aktivistler, kendilerini bu mirasın devamı olarak gördü.
Merkezi bir yapısı bulunmayan Antifa, küçük kolektifler halinde örgütleniyor ve doğrudan eylem yöntemlerini tercih ediyor. Aktivistler genellikle siyah kıyafet ve maske kullanımlarıyla tanınıyor.
Hareket, özellikle 2017’de Charlottesville’deki “Sağı Birleştirin” mitingine karşı protestolarda ve 2020’de George Floyd’un öldürülmesinin ardından başlayan gösterilerde öne çıktı. Ancak resmî soruşturmalar, bu şiddet olaylarının çoğunda Proud Boys ve Oath Keepers gibi aşırı sağcı grupları işaret etti.
Mark Bray’in Antifa: Anti-Faşist El Kitabı adlı çalışmasına göre hareket, tek merkezden yönetilen bir örgüt değil; ortak ideolojiler etrafında buluşan dağınık bir sosyal hareket. Antifa, faşist grupların örgütlenmesine izin verilmesi halinde marjinal toplulukların saldırıya açık hale geleceğini savunuyor.