ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Gazze Şeridi için hazırladığı ve kalıcı barışı hedefleyen 20 maddelik plan, aradan geçen zamana rağmen sahada somut bir karşılık bulmuş değil. Uluslararası destekli güvenlik yapıları kurulmasını ve Hamas’ın yer almadığı bir geçiş yönetimini öngören plan, ateşkesin yürürlüğe girmesinden iki ay sonra hâlâ ciddi belirsizliklerle karşı karşıya.

Planın en tartışmalı başlıklarından biri, Gazze’de uluslararası bir gücün konuşlandırılması oldu. Yabancı askerlerin Hamas ile doğrudan çatışmaya girebileceği ihtimali birçok ülkeyi temkinli davranmaya iterken, bu gücün yetkileri ve görev tanımı da netlik kazanmadı. Söz konusu adımların, ekim ayında yürürlüğe giren ve hayattaki tüm İsrailli rehinelerin yaklaşık 2 bin Filistinli tutuklu karşılığında serbest bırakılmasını içeren ateşkesin ikinci aşamasında devreye sokulması planlanıyordu.

Ancak süreçte yaşanan yavaşlama, Hamas’ın Gazze’de oluşan boşluğu doldurarak sahadaki varlığını yeniden güçlendirdiği yönündeki değerlendirmeleri artırdı. Ateşkes çatışmaların şiddetini azaltmış olsa da bölgede şiddet tamamen sona ermedi. İsrail’in, Hamas’ın askeri kanadının üst düzey isimlerinden Raed Saad’ın öldürüldüğünü açıklaması, kırılgan ateşkesi daha da zayıflattı.

Uluslararası güç tartışması

Trump yönetiminin planına göre, Gazze’de istikrarın sağlanması ve Filistinli polislerin eğitilmesi amacıyla uluslararası bir güç konuşlandırılması öngörülüyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kasım ayında kabul ettiği ve Gazze’nin askerden arındırılmasını da içeren karar ise uygulama detaylarını netleştirmedi.

Şu ana kadar hiçbir ülke Gazze’ye asker göndermeyi açık biçimde taahhüt etmedi. Azerbaycan ve Endonezya olası katılımcılar arasında anılsa da bu ülkeler, askerlerinin Hamas ile çatışmaya girmesi durumunda böyle bir görevlendirmenin söz konusu olmayacağını vurguluyor. Bazı ülkeler ise askerlerin yalnızca ateşkesi izlemekle sınırlı bir görev üstlenebileceğini belirtiyor.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da Doha’da yaptığı açıklamada, uluslararası gücün İsrail ordusunun görevlerini devralmasının beklenmemesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin bu güce katılmaya ilgi duyduğunu açıklamasına karşın, İsrail yönetimi bu ihtimale mesafeli yaklaşıyor.

Buna rağmen son günlerde temasların hız kazandığı, ABD ordusunun Doha’da iki ayrı toplantı düzenlemeye hazırlandığı belirtiliyor. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nın (CENTCOM) paylaştığı sunumda, yaklaşık 8 bin askerin Gazze’de görev yapması, 4 binden fazla Filistinli polisin eğitilmesi ve insani yardımların güvenli şekilde ulaştırılması hedefleniyor. Hamas’ın silahsızlandırılmasına ilişkin koşulların oluşturulacağı belirtilse de bunun nasıl sağlanacağına dair ayrıntılar yer almıyor.

Hamas ve İsrail’in yaklaşımı

Hamas, uzun süredir Gazze’de uluslararası bir gücün konuşlandırılmasına karşı çıkıyordu. Ancak Katar’da bulunan üst düzey Hamas yetkilisi Hüsam Bedran, bu gücün yalnızca ateşkesi denetlemekle sınırlı olması halinde Filistinliler arasında desteğin mümkün olabileceğini söyledi.

İsrail ise uluslararası bir gücün Hamas’ı silahsızlandırabileceği konusunda kuşkularını sürdürüyor. Başbakan Binyamin Netanyahu, silahsızlandırmanın gerekirse askeri yollarla gerçekleştirileceğini vurguladı.

Savaş sonrası yönetim belirsizliği

Planın bir diğer temel ayağı, Gazze’nin yönetiminin geçici olarak teknokratik ve siyasetten bağımsız bir Filistin komitesine devredilmesini öngörüyor. Bu yapının, uluslararası isimlerden oluşması planlanan bir “Barış Kurulu” tarafından denetlenmesi hedefleniyor. Plana göre Barış Kurulu’na Donald Trump başkanlık edecek.

Dünyanın en büyük Drakula parkı 2027’de Bükreş'te açılıyor
Dünyanın en büyük Drakula parkı 2027’de Bükreş'te açılıyor
İçeriği Görüntüle

Ancak kurulun ve Filistin komitesinin kimlerden oluşacağı, Gazze’nin savaş sonrası yönetiminin nasıl şekilleneceği henüz net değil. Trump yönetiminin bu yapıya ilişkin duyuruyu Noel öncesinde yapmayı planladığı, ancak bunun 2026 başına ertelenebileceği ifade ediliyor. Trump’ın danışmanları Steve Witkoff ve Jared Kushner’ın yanı sıra eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in de süreçte rol alabileceği belirtilirken, bu isimlere yönelik Filistinli çevrelerde eleştiriler dile getiriliyor.

Tüm bu belirsizlikler, Trump’ın Gazze planının sahada uygulanabilirliğine dair soru işaretlerini artırırken, kırılgan ateşkesin geleceği de yeni gerilimlere bağlı olarak şekillenmeye devam ediyor.

Kaynak: Gazate Oksijen