ABD merkezli Speedtest Küresel Endeksi’nin Ağustos 2025 verisine göre Türkiye, sabit internet hızında 154 ülke arasında 100’üncü sırada yer aldı.
Türkiye’nin ortalama sabit bant indirme hızı 56,17 Mbps, küresel ortalama olan 104,43 Mbps’nin neredeyse yarısı seviyesinde.
Bu fark, kullanıcı deneyimine de doğrudan yansıyor. Türkiye’de 6 GB büyüklüğündeki iki saatlik bir filmi indirmek ortalama 14 dakika sürerken, dünya ortalamasında aynı dosya yaklaşık 8 dakikada indirilebiliyor.
Fiber altyapı eksikliği temel neden olarak gösteriliyor
Uzmanlara göre internet hızının düşük olmasının temel nedeni, Türkiye’deki fiber altyapı yetersizliği.
Teknoloji stratejisti Füsun Sarp Nebil, Türkiye’nin 2005’te 30 milyon kilometrelik bakır kablo şebekesine sahip olduğunu, ancak aradan geçen 20 yılda fiber yatırımlarının sınırlı kaldığını belirtiyor.
Nebil, bakır kabloların ses iletimi için uygun olsa da veri aktarımında yetersiz kaldığını vurguluyor:
“Bakır kabloların iki ucuna modem koyularak veri aktarımı yapılabiliyor ama bu teknoloji 1960’lardan kalma ve hiçbir zaman fiber hızına ulaşamıyor.”
Türkiye’nin fiber ağı 637 bin kilometre
BTK verilerine göre, Türkiye’deki toplam fiber optik kablo uzunluğu 637 bin kilometre.
Bunun 244 bini omurga, 393 bini erişim amaçlı kullanılıyor.
2025’in ikinci çeyreği itibarıyla Türkiye’de 8,77 milyon fiber, toplamda 18 milyondan fazla sabit genişbant abonesi bulunuyor.
Yani fiber kullanıcı oranı yaklaşık %42 seviyesinde.
Bu oran, OECD ortalaması olan %44,6’nın biraz altında.
‘Fiber gibi görünen ama bakırla çalışan hatlar’
TELKODER Başkanı Halil Nadir Teberci, istatistiklerde görülen fiber kullanıcı sayısının gerçeği tam yansıtmadığını söylüyor:
“Fiber gibi gözüken birçok bağlantı aslında binanın girişine kadar fiber, oradan da bakır kabloyla devam ediyor. Yani gerçek fiber oranı çok daha düşük.”
Teberci’ye göre mevcut 393 bin kilometrelik fiber hat ve eskimiş bakır altyapı ile internet hızını artırmak mümkün değil.
‘Tekelleşme yatırımları yavaşlatıyor’
Uzmanlara göre sorun sadece altyapı miktarıyla sınırlı değil; yatırımların tek elde toplanması da hız artışının önünde engel oluşturuyor.
Türkiye’deki fiber altyapının büyük kısmı Türk Telekom’un kontrolünde.
Füsun Sarp Nebil’e göre bu durum rekabeti azaltıyor:
“Rekabet olmadığı için Türk Telekom da yatırım yapmak zorunda kalmıyor.”
TELKODER Başkanı Teberci de benzer görüşte:
“20 yıldır altyapıda serbestleşme çağrısı yapıyoruz. Diğer şirketler yatırım yapamıyor, çünkü ortak altyapı anlaşmaları çok uzun sürüyor.”
Türk Telekom: ‘Fiber hızını yedi katına çıkaracağız’
Türk Telekom’un 2001’de imzaladığı sabit hizmetler imtiyazı, Ağustos 2025’te 25 yıl süreyle uzatıldı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, anlaşmanın “20 milyar dolarlık doğrudan ekonomik katkı” sağlayacağını açıkladı.
Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, 2030’a kadar fiber abone sayısını artırmayı ve ortalama hızları yedi katına çıkarmayı hedeflediklerini duyurdu.
‘Kamusal planlama şart’
BMO Yönetim Kurulu üyesi İlhami Türkdoğan, tekelleşmenin kaldırılmasının tek başına çözüm olmayacağını belirtiyor:
“Birden fazla şirketin yatırım yapması plansız dağılıma, kârlı bölgelere yoğunlaşmaya ve kırsalın geri plana itilmesine yol açabilir.”
Türkdoğan, internet erişiminin temel bir hak olarak tanımlanması ve kamusal planlama anlayışıyla yönetilmesi gerektiğini vurguluyor.




