14 Ocak 1962 günü, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gündem biraydı.

Cumhuriyet Halk Partili Yozgat milletvekili Celal Sungur, Hititler döneminden bu yana Yozgat civarında bira yapıldığını ve Yozgat arpasının bira üretimi için en uygun arpa olduğunu anlattı.

Türkiye'de 6.5 milyon sahipsiz köpek var!
Türkiye'de 6.5 milyon sahipsiz köpek var!
İçeriği Görüntüle

Sonradan Milliyetçi Hareket Partisi’ne (MHP) dönüşecek olan Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’nden (CKMP) İsmail Hakkı Akdoğan ise Yozgat’ta bira üretiminin işsizliği azaltacağını ve Anadolu’daki bira karaborsasına son vereceğini savundu.

Bütçe görüşmelerindeki bu tartışma, Yozgat’a açılması planlanan Tekel bira fabrikası içindi. Milletvekilleri, fabrikanın hayata geçmesi için uzun yıllar mücadele etti. Sonuçta, 1972’de fabrika açıldı ve Yozgat’ın ekonomik, sosyal ve kültürel yaşamında önemli bir rol oynamaya başladı.

Adnan Menderes’in projesi

Fabrikanın öyküsü 1950’li yıllara kadar uzanıyor. Yozgat milletvekilleri, dönemin Başbakanı Adnan Menderes’ten şehirde bir bira fabrikası kurulması için rapor hazırlamasını istedi. Ancak 27 Mayıs 1960 darbesi sonrası proje, “rantabilitesinin olmayacağı” gerekçesiyle askıya alındı.

Yozgatlı milletvekilleri, projenin devam etmesi için Ankara’da çalışmalarını sürdürdü. 14 Ocak 1962’deki meclis konuşmaları da bu çabanın bir parçasıydı. 1963 yılında proje yeşil ışık aldı.

Şenlik havasında temel atma töreni

Yozgat Bozok Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Hatice Güzel Mumyakmaz, fabrikanın şehre büyük bir heyecan getirdiğini söylüyor.

1966’daki temel atma töreni, dönemin Başbakanı ve Adalet Partisi lideri Süleyman Demirel’in katılımıyla adeta şenlik havasında geçti. Esnaf Abbas Ayna, o günü şöyle hatırlıyor:

"O zaman sekiz, dokuz yaşındaydım. Demirel geldi. İnsanlar kalabalıkça geldiler, çibidik çaldılar."

Fabrika, 1972’de açıldı ve yıllık 10 milyon litre üretim kapasitesiyle Yozgat’ın yaşamına ciddi katkı sağladı.

Anadolu’nun ortasında tüten baca

Fabrika dönem dönem 500’ün üzerinde işçiye istihdam sağlıyordu. İşçilerin çarşıdaki alışverişleri ve fabrikanın ihtiyaçları Yozgat ekonomisine canlılık kazandırdı.

Ayrıca üretim, Yozgatlı nakliyeciler için gelir kaynağıydı. Çiftçiler de arpalarını satarak ekonomik kazanç elde etti.

Uzun yıllar işletme şefliği yapan Tayyar Kaplan, Aksaray ve Konya gibi bölgelerden de arpa alımı yapıldığını hatırlıyor.

'Yozgat Birası' ve kalitesi

Eski Tekel başmüfettişlerinden Zafer Karakulak, Yozgat’ta üretilen biranın “Yozgat birası” olarak anıldığını söylüyor:

"Bazı insanlar bu birayı içerken 'Yozgat birası içiyorum, Yozgat’ın serinliğini hissediyorum' derlerdi."

Tayyar Kaplan’a göre, bira katkı maddesi içermemesi ve kaliteli arpa kullanılması sayesinde oldukça iyiydi.

Eski fabrika müdürü Cemal Çetin, 2000’lerde İngiliz bir grubun Yozgat birasını bir yarışmaya sokmak istediğini aktarıyor. El altından katılan bira, Çek birasından sonra ikinci olmuş.

Fabrikada ayrıca viski suması da üretiliyor, siyah bira türü Altınbaşak ise fabrikanın en dikkat çekici ürünlerinden biri olmuş.

Muhafazakâr tepkiler ve dayanışma

Yozgat’ın muhafazakâr yapısı nedeniyle bazı tepkiler de gelmiş. Doç. Dr. Mumyakmaz, dindar kesimden “haram” itirazları olduğunu belirtiyor.

Halil Yükselen, fabrikanın kendisi için bir geçim kaynağı olduğunu ve işin helalliğini Allah’ın affedeceğine inandığını söylüyor:

"Allahü Teâlâ benim rızkımı bira fabrikasından vermiş. Ben oradan kazandığım parayla üç çocuğumu okuttum."

Hatta bazı çiftçiler “haram” diyerek arpa vermemiş, Yükselen buna da tepki göstermiş:

"Alkol haram, faiz de… Çiftçi arkadaşlarımız faizle traktör aldılar, o zaman alkolü niye sorun yapıyoruz?"

Fabrikanın içinde bir mescit de bulunuyordu. İşçiler kentteki eğitim projelerine katkıda bulundu, imam hatip öğrencilerine yardım etti.

Fabrikanın sosyal rolü ve özelleştirme

Fabrikada dayanışma ve yardımlaşma ön plandaydı. İşçilerin yardımlaşma kültürü, şehrin sosyal dokusuna da yansımıştı. Ayrıca ağaçlandırma çalışmalarına katılarak çevreye katkıda bulundular.

1980’li yıllarda özelleştirme tartışmaları başladı. 1990’da Maliye Bakanı Adnan Kahveci, fabrikanın özelleştirilmesine karar verdi. İşçiler Tek Gıda-İş Sendikası öncülüğünde eylemler düzenledi, hatta Ankara’ya taşındı.

İşçiler ayrıca fabrika için kendi şirketlerini kurup satın alma girişiminde bulundu, ancak sonuç alamadılar.

Kapanma ve göç

TEKEL’in alkollü içki bölümü 2004’te Nurol-Limak-Özaltın grubuna satıldı, ardından Texas Pacific Group ve İngiliz Diageo’ya devredildi. Yozgat Bira Fabrikası, bu süreçte 2007’de üretimi durdurdu.

Kapanma sonrası işçilerin bir kısmı emekli edilirken, bir kısmı farklı şehirlerde çalışmaya gönderildi. Bu, Yozgat’ta yeni bir göç dalgası başlattı. Esnaf Keramettin Yıldırım şöyle aktarıyor:

"Elli yılı geçiyor bu caddedeyim. On kişi müşteri olsa on tanesine bir şey satamaz hale geldim."

Fabrikanın hatırası

Şimdilerde fabrikanın bulunduğu yerde AVM, yüksek katlı konutlar ve boş araziler var. Bazı eski binaların yıkıntıları hâlâ duruyor.

Tayyar Kaplan:

"Tüylerim diken diken. 'Neredeyim ben?' diyorum. Burası cennetten bir köşeydi."

Halil Yükselen:

"Yardımlaşma, da

yanışma ve kardeşliği gördüm. İyi ki Yozgatlıyım. İyi ki Yozgat Bira Fabrikası’nda çalışmışım. Allah affeder inşallah."

Kaynak: BBC Türkçe