İş arkadaşlarınızla, komşularınızla, arkadaşlarınızla ya da sevdiklerinizle zaman zaman kaçındığınız zor konuşmalar olabilir. Bu tür konuşmaların çatışmaya yol açabileceğini ya da kendinizi garip, kırılgan veya stresli hissettirebileceğini bilmek çok normaldir.
Klinik psikolog Kimberley Wilson, bu durumun evrensel bir insan deneyimi olduğunu söylüyor: “Hayatta istediğiniz her şey aslında zor bir konuşmanın diğer tarafındadır. Çoğu zaman görmezden gelirsek ortadan kalkacağını düşünürüz, ama kalkmaz.”
Wilson’a göre sağlıklı ve uzun süreli ilişkiler için bu konuşmaları yapmak önemlidir. Ayrıca çoğu zaman, diğer kişinin yaşadığı rahatlama, sizin bu konuyu dile getirmenizle başlar.
Wilson, What’s Up Docs? podcast’inde, zor konuşmaların neden değerli olduğunu ve bunlara nasıl hazırlanmanız gerektiğini 10 maddelik bir planla açıklıyor:
Zorlu konuşma için 10 adım
1. Konuşmayı yapmamanın bedelini düşünün
Bu konuşmayı ertelemek, değerlerinizi, özbenlik duygunuzu ve ruh sağlığınızı olumsuz etkileyebilir.
2. Faydalarını gözden geçirin
Konuşmayı yapmanın size sağlayacağı özgüven, özsaygı ve uzun vadeli faydaları düşünün.
3. Sürdürmeye değip değmeyeceğine karar verin
Konuşmanın faydaları korkularınızı aşacak mı? İlişki sizin için önemli mi? Değilse vazgeçmek de bir seçenektir.
4. Güvendiğiniz birinden destek alın
Konuşmayı yapacağınızı birine söyleyin, prova yapın ve geri bildirim alın. Fiziksel veya duygusal şiddet riski varsa, profesyonel destek alın.
5. Konuşmayı başlatın
“Seninle konuşmamız lazım” gibi bağlamı olmayan cümleler yerine, “Bir ilişkimiz var ve bunu daha iyi hale getirmek istiyorum. Sen ne dersin?” gibi sorularla yaklaşın. Karşı tarafın konuşmaya hazır olmaması ihtimaline de hazırlıklı olun.
6. Hazırlık yapın
Ne söyleyeceğinizi not alın veya bir mektup yazın. Duygusal yoğunlukta notlar odaklanmanıza yardımcı olur.
7. Yüz yüze konuşun
Tarafsız bir ortamda, yüz yüze görüşün. Beden dili ve mimikler iletişimde önemlidir. Konuşma sonrası notları veya mektubu karşı tarafa bırakabilirsiniz.
8. Karşı tarafa düşünme zamanı tanıyın
Karşı taraf da duygularını işleyecek zamana ihtiyaç duyabilir. Onları dinlerken merak ve istek gösterin.
9. Kendinize toparlanma zamanı tanıyın
Konuşma yoğun olabilir; ajandanızı boşaltın, doğada yürüyün, günlük yazın veya dinlenin.
10. Konuşmaya geri dönün
Sorunların tek seferde çözülmesini beklemeyin. Karşı tarafın da sindirmesi gerekebilir; bir hafta sonra tekrar konuşmayı önerebilirsiniz.
Wilson’ın dediği gibi, “Eğer önemliyse, o zamanı ayırmaya değer.”
