MESS sözleşmesi taslağının açıklanması beklenirken, Beko Ankara BMİ Fabrikasında çalışan işçiler sürece dair kaygı ve beklentilerini dile getirdi. İşçiler, hem fabrika yönetiminin hem de sendikanın tutumunun zam oranları ve çalışma koşulları üzerinde belirleyici olacağı görüşünde.
Birçok işçi, üretimin iki vardiyaya düşürülmesini işverenin olası gerekçesi olarak gördüklerini belirterek, “Sürekli işlerin azaldığını söylediler. Şimdi de üretim iki vardiyaya düştü. Bunu bahane edecekler” dedi. Ancak eleştiriler yalnızca patronlara değil, sendikaya da yöneliyor. İşçiler taslağın açıklanma tarihini bilmediklerini ve sendikanın sürece yeterince şeffaf yaklaşmadığını vurguluyor:
“Sendika daha aktif olmalı. Anket yaptılar evet ama sonucu ne? Bunu da açıklamaları lazım. Taslak sunulmadan önce işçiye sormaları gerekir” ifadelerini kullandılar.
Dört sözleşme dönemi gören bir işçi, kayıpların sadece ücretle sınırlı olmadığını belirterek, “Biz bize hissettirilmeden birçok şeyi kaybettik. Eskiden devlet memuru gözüyle bakılırdık, şimdi ortalamanın altındayız. Hem ücret hem çalışma koşulları açısından. Sendikanın her şeyi göstermelik; delegesi de öyle. Toplantılar yapılmadan sözleşme mi imzalanır?” diye konuştu.
İşçiler, taleplerinin çok altında bir sözleşmeye imza atılacağından endişeli. Sürecin başında yüzde 20 zam “kırmızı çizgi” olarak görülürken, bu çizginin giderek silikleştiğini söylüyorlar. Yine de mücadele ihtiyacının arttığını belirten işçiler, dayanışmanın önemini vurguluyor:
“Biz her şeyi direnek kazandık. Gittik toplu olarak sendikayı sıkıştırdık. Şimdi yeni gelenler de böyle yapmalı. Onlar genç, dinamik; ön açmalılar.”
Özellikle kadrolu işçiler bu kararlılığı ifade ederken, genç işçilerin çoğunluğunun sözleşmeli olması nedeniyle değişim öznesinin kadrolu işçiler olduğu dikkat çekiyor.