Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, depremde 20’ye yakın akrabasını kaybeden yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı  Ahmet Türk, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk ve HDP milletvekilleri, depremin etkilediği Urfa’nın Birecik ilçesinde depremzedeleri ziyaret etti.

 Çadır ziyareti sonrası heyet, burada açıklamalarda bulundu.  

"Duyarsız devletin halka reva gördüğü bu"

DEM Parti'den açıklama: Bu karar IŞİD lehine verilmiştir DEM Parti'den açıklama: Bu karar IŞİD lehine verilmiştir

MA’nın haberine göre; Ahmet Türk, deprem felaketinin üstüne bir de iktidar ve devlet felaketinin eklendiğini söyledi. Türk, halkın büyük bir dayanışma içinde yaraları sardığını ancak devletin bunu engellediğini dile getirdi:

 “Ancak iki gün devletin ortada olmaması, daha sonra STÖ’lere müdahaleleri maalesef ölümlerin artmasına neden oldu. Duyarsız bir devletin halka gördüğü reva budur. İnanıyoruz ki, geleceği bütün acılara rağmen en doğru şekilde kurabilmek için hepimiz canla başa çalışacağız.

"Sivil toplum örgütlerimiz, partimiz, HDP’nin her ile birinci günde yetişmiş olması, bizler açısından çok önemlidir. Sivil toplum örgütlerimiz, dost partilerimiz ve gerçekten yüreği yanan insanların ilk günde harekete geçmesi bizi mutlu ediyor.” 

"Devlet can kurtarmak isteyenleri tehdit ediyor"

Halkların kucaklaştığı bir sürecin yaşandığını ifade eden Türk, AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in açıklamalarını hatırlattı ve şöyle konuştu:

“Geçen gün AKP Sözcüsü Ömer Çelik, ‘biz her şeyi not alıyoruz’ diyor, halkı hâlâ tehdit ediyor, can kurtarmak isteyenleri tehdit eden bir devletle karşı karşıyayız. Eğer devlet bugün görevini yapmak istiyorsa, halkla, sivil toplum örgütleriyle birlikte geleceği inşa edecek bir çalışma içinde olmalıdır. Ama görüyoruz ki böyle bir anlayış yok.”  

"Resmi sayılardan çok daha fazla kayıp var"

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da depremde yaşamını yitirenler için başsağlığı dileyerek sözlerine başladı. Buldan, şunları söyledi: “Depremin yaşandığı kentlerden birisindeyiz, Urfa’dayız, Bilecik ilçesindeyiz. Urfa’da diğer şehirlere göre, yıkımın ve can kaybının az olduğu bir kent.

"Ahmet Abi’nin de ifade ettiği gibi keşke hiç olmasaydı. Urfa’da 20’ye binanın yıkıldığı, 300’e yakın insanın yaşamını yitirdiği bilgisini aldık. Bu sayıların resmi sayılar olduğunu, yıkımın ve can kaybının çok daha fazla olduğu gerçeğini hepimiz biliyoruz.

"Depremin yaşandığı bütün kentlerde, yüzbinlerce insanın yaşamını yitirdiği gerçeğinin de farkındayız. Her ne kadar sayılar 30 binin üzerinde, 40 bine yakın olsa da biz bu sayının çok daha fazla olduğunu, çünkü hala enkazların altında insanların olduğunu da biliyoruz. 

"İktidar iki gün deprem bölgesinde yoktu"

"Depremin olduğu ilk günden itibaren, bütün kurullarımızla birlikte depremzedelerle olmaya çalıştık. Onların yaralarını sarmaya çalıştık, onların soğuktan, açlıktan, en fazla da acıdan en az etkilenebileceği bir süreci yaratmaya çalıştık. Ve Adıyaman’da, Pazarcık’ta, Maraş’ta, Elbistan’da, yine Antep’te, Hatay’da, burada ilk iki gün hükümetin, AKP ve MHP iktidarının olmadığı gerçeğini hepimiz biliyoruz.

"İnsanlar yaralarını dayanışarak sarmaya çalıştı, bir nebze de olsa hafifletmeye çalıştı. Ancak şunu ifade etmek isterim. Sadece ilk iki gün değil hala iktidarın gidemediği giremediği köyler var. Oralarda hala enkazların altında insanlar.

"İlk günden beri şunu söyledik. Gönüllüler HDP’liler, STÖ’ler, meslek örgütleri kendisine insanım diyen herkes depremzedelerle birlikte olmaya çalıştı. Ancak bizlerin yanında olmayan depremzedelerin yanında olmayan iktidar 3 günden sonra ortaya çıktı ve bu sefer engellemelere başladı. "

Editör: Haber Merkezi