Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2025 Mayıs ayına ait verileri içeren aylık raporunu kamuoyuyla paylaştı. Rapora göre, Mayıs ayında 21 kadın cinayeti işlendi, 20 kadın ise şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.
Raporda dikkat çeken en çarpıcı detay, kadınların büyük çoğunluğunun kendi evlerinde ve yakınlarındaki erkekler tarafından öldürülmüş olması. Öldürülen kadınların yüzde 62’si evlerinde yaşamını yitirirken, yine yüzde 62’si ateşli silahla öldürüldü. Kesici aletlerin kullanımı ise yüzde 24 oranında kaldı.
Cinayetlerin nedenlerine bakıldığında, kadınların yüzde 43’ünün neden öldürüldüğü tespit edilemedi. Ancak belirlenebilen vakalarda, 7 kadın hayatına dair karar almak istemesi, 5 kadın ise ekonomik nedenlerle öldürüldü.
Kimler Tarafından Öldürüldüler?
Rapora göre kadınların yüzde 24’ü akraba veya tanıdıkları erkekler tarafından öldürülürken, yüzde 38’i evli oldukları ya da daha önce evli oldukları erkekler tarafından öldürüldü. Bu oranlar, kadın cinayetlerinde faillerin çoğunlukla mağdurların en yakın çevresinden geldiğini bir kez daha ortaya koydu.
Kadınların Yaşı, Medeni Durumu ve Çalışma Hayatı
Cinayet kurbanlarının yaş aralığı da dikkat çekici. Kadınların en yoğun olarak öldürüldüğü yaş grubu 36-65 yaş (yüzde 48) olurken, 19-24 yaş arası genç kadınlar da yüzde 29’luk oranla ikinci sırada yer aldı.
Kadınların medeni durumları incelendiğinde, yüzde 33ü evli, yüzde 24’ü bekar olarak kaydedildi. Ancak yüzde 43’ünün medeni durumu tespit edilemedi. Aynı şekilde kadınların yüzde 57’sinin çocuk sahibi olup olmadığı ve yüzde 86’sının koruma kararı bulunup bulunmadığı da bilinemedi. Bu veriler, kadınların hayatlarına dair pek çok temel bilginin adli ve sosyal kayıt sistemlerinde eksik olduğunu gösteriyor.
Kadınların yalnızca yüzde 29’unun çalıştığı tespit edildi. Bu oran, ekonomik bağımsızlık ile şiddet arasındaki ilişkiye dair tartışmaları yeniden gündeme taşıyor.
Platformdan Devlete Çağrı: Gerçekleri Açıklayın, Önlem Alın
Platform, öldürülen kadınların isimlerini kamuoyuyla paylaşarak devletin kadın cinayetlerine dair gerçekleri açıklama ve önleyici tedbirler alma yükümlülüğünü bir kez daha hatırlattı. Kadınların yaşam hakkı için adalet çağrısını yineledi ve mücadelenin sürdürüleceğini vurguladı.
