Evrensel temel gelir, yani çalışmaya gerek olmadan herkese "bedava para" kulağa gerçekçi olmayan bir hayal gibi gelebilir. Ancak iktisatçılar uzun süredir bu fikrin avantajları üzerinde ciddiyetle düşünüyor ve nasıl işleyeceğine dair modeller geliştiriyorlar. Marksist düşünürlerden Papa Françesko'ya ve Elon Musk'a kadar geniş bir yelpazede tanınmış isimler bu fikri destekleyenler arasında bulunuyor.
Bu konsept Almanya'da 1970'lerden beri tartışılıyor. Aslında ülkede işsizlere sağlanan yardımlarla halihazırda bir çeşit temel gelir modeli yürürlükte.
Almanya'da işsizlik ödeneği uluslararası standartlara göre oldukça yüksek kabul ediliyor ancak işsizlik yardımlarının aksine temel gelir, herhangi bir koşul olmaksızın herkese yapılan bir ödemeye işaret ediyor. Bir başka deyişle, insanlar temel gelirlerine rağmen çalışmaya devam edip daha fazla para kazanabilirler.
Peki bu maaşa rağmen kim çalışmayı devam eder ki?
Alman araştırmacıların temel gelirin etkilerini anlamak için başlattıkları uzun soluklu pilot projenin yanıt aradığı sorulardan biri de buydu.
Temel gelire dair en kapsamlı araştırmalardan olan çalışmanın sonuçları, yönetmenliğini Alexander Kleider'ın yaptığı "Büyük Rüya: Herkes için Para" adlı belgesel dizisi ile birlikte yayınlandı.
Araştırma nasıl yapıldı?
Alman sivil toplum kuruluşu Mein Grundeinkommen tarafından başlatılan çalışmaya 2 milyondan fazla kişi başvurdu. Rastgele seçilen 122 kişiye Haziran 2021'den itibaren üç yıl boyunca her ay bin 200 euro ödeme yapıldı. Ayrıca bin 580 kişinin katılımıyla bir de kontrol grubu oluşturuldu.
Verilerin anlamlı şekilde karşılaştırılabilmesi için gönüllülerin tümü bin 100 ila 2 bin 600 euro aylık gelire sahip, 21-40 yaş aralığında, yalnız yaşayan bireylerden seçildi.
Daha fazla harcamaya teşvik mi?
Belgesel serisinde 122 katılımcıdan beşi görülüyor. Film ekibi ayrıca araştırmacıları ve temel gelir fikrini savunan Mein Grundeinkommen derneğinden aktivistleri takip ediyor.
Yönetmen Alexander Kleider, DW'ye verdiği demeçte, "Kapitalizm ve sosyalizm arasında üçüncü bir yol" olarak gördüğü temel gelir hakkında hep bir film yapmak istediğini söylüyor. Mein Grundeinkommen'in kurucusu Michael Bohmeyer'in deneyi Kleider'a aradığı fırsatı sunmuş.
Derneği kurduğu 2014'e kadar başarı bir girişimde yöneticilik yapan Bohmeyer, işten ayrıldıktan sonra hissedar olarak her ay bin euro gelir elde etmeye devam etmiş.
Bohmeyer bu parayı kendi temel geliri olarak görüyor ve herkesin buna sahip olması gerektiğini savunuyor.
Belgeselde ikisi Berlin'den, üçü daha ufak kasabalardan farklı yaşam tarzlarına sahip beş gönüllü yer alıyor.
Seri, idealist aktivistlerin beklentileri ile gerçekler arasındaki çelişkileri de ortaya koyuyor. Zira bazı katılımcılar fazladan elde ettikleri bin 200 euroyu kazandıkları bir ödül gibi görüyor ve daha fazla harcamaya başlıyor.
Bohmeyer de belgeselde şunu itiraf ediyor: "Eğer bu deneyin tek sonucu katılımcıların düşüncesizce tüketimi artırmaları olursa bu beni rahatsız eder."
Araştırmanın sonuçları
Üç yıllık deneyin en önemli bulgularından biri, temel gelire rağmen katılımcıların haftada ortalama 40 saat çalışmaya devam etmeleri oldu. Bu da temel gelir insanları "tembelleştireceği" efsanesini çürütüyor.
Öte yandan temel gelir alan katılımcıların iş değiştirme oranı, kontrol grubuna kıyasla belirgin şekilde daha yüksek oldu. Sahip oldukları finansal güvence bireylerin daha cesur kararlar vermelerini kolaylaştırmış olabilir.
Temel gelir sahiplerinin, işe ek olarak yeni eğitimlere kayıt olma oranı da kontrol grubundakilerden fazla oldu.
Katılımcılar iş değişikliği kararını genelde "bedava para" almaya başladıkları ilk 18 ay içinde verdiler. Sonrasında iş yaşamlarından duydukları memnuniyetin arttığını söylediler.
Viyana Ekonomi Üniversitesi Biliş ve Davranış Enstitüsü Başkanı Psikolog Susann Fiedler ise katılımcıların genel olarak hayat memnuniyetlerinin arttığının da ölçüldüğünü, bunun dikkat çekici bir bulgu olduğunu söyledi.
Bedava parayı kim ödeyecek?
Mein Grundeinkommen 1 Mayıs'ta yeni bir çekiliş düzenleyecek ve yeni kazananlara bir yıl boyunca temel gelir ödenecek. Bu kez dağıtılacak paranın miktarı 500 bin euro. Bu miktarın tümünü gönüllü bağışçılar sağladı.
Peki temel gelir gerçek hayatta nasıl finanse edilebilir?
Vergiler yoluyla servetin yeniden dağıtılması öngörülüyor. Aktivistlerin hesaplamalarına göre, Almanya'nın en çok kazanan ilk yüzde 10'u gelirlerinin bir kısmını diğerlerine aktarmış olacak. Bu sayede toplumun yüzde 83'ü daha fazla paraya erişecek, kalan orta gelirli yüzde 7'nin durumu ise değişmeyecek.
Aktivistler temel gelir fikrinin, halkların servet eşitsizliğinden kaynaklanan memnuniyetsizliğine bir çözüm olduğuna inanıyor.
Araştırmanın gösterdiği gibi, temel gelir insanları çalışmaktan alıkoymuyor.
Mein Grundeinkommen'in mevcut başkanı Klara Simon, "Temel gelirin bir geri çekilme değil, toplumsal bir sıçrama tahtası olduğunu görüyoruz" diyor.
Simon'a göre "Bu sonuçları bildiği halde harekete geçmeyenler; toplumun potansiyeline, eşit fırsatlara ve daha güçlü bir demokrasiye karşı duruyorlar."