Kırıkkale'de eski karısı Emine Bulut'u bıçaklayarak öldüren Fedai Varan'ın yargılanmasına Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. 

Kadınlar: Ölmek istemiyoruz

Duruşma öncesinde Kadın Meclisleri ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) Kırıkkale Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya erkek şiddeti sonucu öldürülen akademisyen Ceren Damar'ın babası Mustafa Damar, öldürülen Fatma Şengül'ün kızı Açelya Şengül katıldı. Açıklamada, Bulut'un "Ölmek istemiyorum" sözleri hatırlatıldı ve "Ölmek istmeiyoruz" denildi. 

"İndirim almasın diye buradayız"

Kadın Cinayetleri Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim de şöyle seslendi: 

"Bugün Emine Bulut ve bütün kadınlar için adalet istiyoruz. Katiller sırf kravat taktıkları için indirim alamasın, toprağın altında olan kadınlarla ilgili ileri geri konuşup, indirim almaya çalışmasınlar, haksız tahrik indirimi, pişmanlık indirimi almasınlar diye buradayız."

Duruşma büyük salona taşınmadı

Duruşmaya, "canavarca hisle tasarlayarak öldürme" suçundan hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan sanık Fedair Varan Bolu Cezaevi'nden getirildi. 

Emine Bulut'un kızı yanında bir pedagogla duruşmaya SEGBİS ile bağlandı. Bulut'un ailesi ve çok sayıda avukat ise duruşmayı mahkeme salonundan takip etti.

Mahkeme salonu küçük olduğu gerekçesiyle, bazı avukatlar ve kadın hakları savunucuları duruşma salonuna alınmadı. Avukatların tüm ısrarına rağmen de mahkeme heyeti, duruşmanın büyük salona taşınması yönünde karar vermedi. 

Aile Bakanlığı'nın katılma talebi kabul edildi

Mahkeme, Bulut ailesi ve Emini Bulut'un kızı Aile Bakanlığı'nın katılma talebini kabul etti. Kadın örgütleri ve baroların katılma talebini ise reddetti. Barolar, sadece gözlemci sıfatıyla davayı takip edecek. 

Sanık avukatı Ersoy Ataç açıklama yaptı ve "Görüntüler bana verilmedi. Bunları incelemem için bana verilmesi lazım. Savunmamı hazırlamam için süre talep ediyorum" dedi.

Sanık Fedai Varan da "Ceza alacağımı biliyorum. Ama görüntüleri avukata vermenizi istiyorum" dedi. Mahkeme, talebi görüntülerin internette olduğu için avukata verilmesi talebini reddetti.

Avukat: Bulut yarım saat karakola sığındı

Sanık Fedai Varan'ın avukatı Aytaç, cinayetten iki saat önce Emine Bulut'un kızı ile birlikte karakola sığındığını söyledi. Avukat Aytaç, şöyle dedi:

"Biz katılma taleplerinin her şeyden önce karara bağlanmasını istiyoruz. Dosya kadın cinayeti değil, kasten adam öldürmek olarak geçiyor. Katılma talebinde bulunan örgütler bu davaya kadın cinayeti davası demekte, iddia makamı kasten adam öldürme demekte. Bu yargılamanın başında ilk çözmemiz gereken bir durum. Bize göre yargılama yapılan suç kadın cinayeti dosyasıdır.

“Boşanmış olsalar da aile içi şiddet dosyasıdır. Başka bir ifade ile erkek şiddeti dosyasıdır. Huzurdaki sanık eski eşini, çocuğunun gözünün önünde öldürmüş biri. Sanığa en ağır ceza çözüm olmayacaktır. Emine Bulut, ölmeden 2 saat önce kızı ile birlikte yarım saat kadar karakola sığınmıştır; ama kolluk kuvvetleri onu koruyamadı.

"Güvenlik görevlilerinin ihmali olup olmadığı araştırılmalıdır. Çocuğu dinlemeden önce psikologla sorularınızı istişare etmek istiyoruz. Emine Bulut’un mahrem bilgileri var. Hayatta olmasa bile mahremiyeti gözetilmelidir. Ayrıca cinayet görüntülerini izlemeden savunamam. Bu görüntüler bizimle paylaşıldıktan sonra sorguya geçilmesini talep ediyorum. Dosyadaki dijital kayıtlar tarafımıza verilmedi. Savunma için süre istiyoruz."

Bulut Ailesi salondan çıkarıldı

Sanık Fedai Varan ise susma hakkını kullandı. Mahkeme Başkanının iddianameyi okuması ardından yine susma hakkını kullanmak isteyen sanık, 19 Ağustos’ta konuyla ilgili ifade verdiğini belirtti. Bunun üzerine Fedai Varan’ın bu ifadesi okundu. İfadede Fedai Varan'ın, Emine Bulut'u öldürdükten sonra babası Ahmet Bulut'u aradığı ve "Çocuğumu aldınız, ben de sizden kızınızı aldım" dediği belirtildi. 

Duruşmada olay anına ilişkin görüntüler izlendi. Emine Bulut’un kardeşleri, bu sırada sanık Fedai Varan'in üzerine yürüyerek sanığı darp etmeye çalıştı. Sanık polisler tarafından salondan kaçırıldı.

Bulut ailesi de mahkeme talimatı ile salondan çıkarıldı. Kardeş Kazım Bulut, “Bu kadar güvenliği kardeşime alsaydınız. Yarım saat önce karakola gitmiş onu korumadınız sanığı mı koruyorsunuz şimdi bu nasıl iş” dedi. 

Emine Bulut'un babası da şöyle dedi:

"Bu adam 9 yaşına kadar çocuğuna babalık yapmadı. ama o yaştan sonra her gün gördü. ben olay günü çocuğu aldım hastaneye gittim. Bu sırada Fedai beni aradı, küfretti, 'kızını kestim, tüm sülaleni öldürcem' dedi. Bu adam kızının önünde annesini kesti." 

"Ambulans çağırmadılar, cinayeti seyrettiler"

Anne Fadime Bulut da şunları söyledi:

"Torunum konuşmuyordu babasıyla, konuşmak istemiyordu. 9 sene sonra nasıl diyecek 'ben senin babanım' diye. Kız 'yapma' deyince itmiş onu. Her zaman telefonlarda ağlatıyordu kızımı. Torunum, 'annemi dolmuştan indirdi, oraya ittirdi' diyor. 'Babayım' demeye utan. Torunum seni unutmayacak bundan sonra. Asılmasını istiyorum, onun anası da yaşasın benim yaşadığımı. Hiç olmazsa yaralı koysaydın. Torunum olaydan sonra bana konuştu; 'Anneanne dolmuşta kimse yoktu, 3 kişiydik'. dedi. Arkadan tutmuş çekmiş kolundan içeri sokmuş. Seyretmişler. Hiç mi el insaf yoktu? Sandalyeyi kafasına vursalardı. 'Ben ambulans çağırın, yardım edin diye bağırıyordum; ama kamera çekiyorlardı anneanne' dedi. Allah'tan korkmaz; yaralı koyaydın hiç olmazsa, ben bakardım ölene kadar kızıma. Sen nasıl uyku uyuyorsun? Benim kızım erkek gibiydi, hasta bakıcılığı yapıyordu. En ağır cezayı almasını istiyorum" dedi.

"O kişi benim babam değil"

Annesi gözleri önünde öldürülen çocuk da pedagog eşliğinde verdiği ifadesinde şunları söyledi: 

"Annemle o gün çarşıya gittik. Annemle Kızılkanat İş Merkezi'ne gittik, namaz kılmaya girdi mescide. O anda mesaj attı 'neredesiniz?' dedi o kişi, yanımıza geldi. Bana 'gidiyoruz' dedi, ben gitmek istemedim. Annemin boğazını sıktı. O kişi, beni alıp götürdü. Sonra annem beni aradı 'yemek yiyelim' diye. Sonra kafeye oturduk, onlar konuştu, ben yemeğimi yedim. Beni başka masaya oturttular. Biz annemle kaçtık, emniyetin oradaki takside oturduk. Sonra emniyete girdik, oradaki nüdür mü ne bilmiyorum, beni başka odaya aldılar. İşleri bitince annem yanıma geldi 'gidiyoruz' dedi ve çıktık.

"Dolmuş durağının orada beni bekliyormuş o kişi. Annemin kolunu sıktı, indirdi dolmuştan. Ben de indim. Kendi tişörtünü havaya kaldırdı, bıçağı gösterdi anneme. Annem bana 'sen bin git, ben konuşup, gelirim' dedi. 'Gitmek istemiyorum' dedim.

"Dönerciye girdik sonra. Orada olanlar oldu. Daha önce taşıyordu bıçak. O gün görmedim; ama sonradan anladım. İçeride annemle tartıştı. Ben kenardayım, kapının önünde. Annemin boynuna sarılıp, boynunu kesti. Engellemeye çalıştım. Elimde poşet vardı, onu kafasına attım, tabletimi kafasına attım; ama engelleyemedim. Sonra ambulans geldi. O kişi benim babam değil."

Tanıkların dinlenmesinin ardından konuşan savcı, sanık Varan için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istediği yönünde mütalaasını verdi. Cezada indirim istemedi. Sanık, savcı mütalaasını karşı savunma yapmayacağını, avukatının konuşacağını söyledi. 

"İstanbul Sözleşmesi tam anlamıyla uygulanmalı"

Mahkeme heyeti, sanık Varan'ın tutukluluk halinin devamı yönünde karar verdi. Davanın bir sonraki duruşması, 21 Ekim'de görülecek.

Duruşma sonrası, kadın hakları savunucuları ve Emine Bulut'un ailesinin avukatları basına açıklama yaptı. Açıklamada konuşan Kadın Cinayetleri Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim şöyle dedi: 

"Hiçbir sözde namus kavramıyla da yapılacak bire savunmanın mahkemece dikkate alınmamasını istiyoruz. Kadın cinayetlerini durdurmak için İstanbul Sözleşmesi tam anlamıyla uygulanmalıdır."