7 Ekim 2023 tarihinden itibaren dünya gündeminden hiç düşmeyen Filistin, Siyonist Rejimin baskın olduğu İsrail devleti tarafından dünyada eşi benzeri görülmemiş zulümle karşı karşıya kalmıştır.

Başta Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupalı devletlerden İngiltere Fransa Almanya olmak üzere, İsrail yanlısı tutum sergilemiş ve askeri anlamda dayanışma halinde olmuşlardır. Peki, ne oldu da Avrupalı devletler birden yön değiştirip Filistin’i tanıma kararı alma gereği duydular. Zulmün şiddetinin artması mı, yoksa bu ülke vatandaşlarının sosyal medya aracılığıyla daha çabuk ulaşabildikleri görüntülerde ki vahşete duyarsız kalmayıp hükümetlerine bu konuda İsrail’e yaptırım yapmaları için baskı da bulunmaları mı?

Söz konusu olan İslamiyet ve İslam ülkeleri olunca dayanışma sergileyen Hıristiyan âlemi niye Siyonizme karşı cephe aldı. Son çeyrek asırdır Ortadoğu diye adlandırdıkları coğrafya da döktükleri kanlar, yıktıkları ülkeler, devirdikleri liderler ne çabuk unutuldu da Filistin’i iki yıldır korumadıkları halde ve bir gıda yardımı getiren kamyonu dâhi İsrail izin vermediği için ulaştırmakta zorlanan bu devletler böyle bir girişim halindeler.

Başta İngiltere olmak üzere Fransa, Almanya, Portekiz, İspanya, İtalya gibi geçmişi sömürgecilik anlayışına dayanan ve yapılan zulümlerle insanlık tarihine kara bir leke olarak yansıyan vahşetlerini unutup niye insancıl gibi görünen bir politika izlemenin peşine düştüler. Bunun altında yatan nedir. Dinler tarihine ve genel tarihe bakıldığında lanetlenen topluluk olan Yahudilerin, Hıristiyanlara yaptıkları eziyetler katletmeler herkesçe bilinmekte. Binlerce Hıristiyan canlı canlı yakılmışlardır Yahudiler tarafından. “Cumartesi Yasağına” uymadıkları için topraklarından Allah tarafından sürülen bu lanetli toplumla, aslında Hıristiyan âleminin mi hesaplaşma günü gelmiştir?

Armageddon Savaşı olarak bilinen ve her dinde yeri olan bu savaş aslında semavi dinlerden olan Musevilik ve Hıristiyanlık dinini benimseyen ülkeler arasında mı olacak yoksa bilinenin aksine sonradan İslam ve Museviliği benimseyen İsrailoğulları arasında olacak olan Gargad Ağaçlarının bile dile gelip arkasında saklanan Yahudileri söyleyeceği savaşa mı dönüşecek bilinmez. Ancak bu ülkelerin Filistin’i tanımalarının altında çok başka gerçekler saklı bunu da zamanla görüp yaşayacağız.

Sömürgeciliği seven Avrupalı devletlerin İsrail’e tanıdıkları süre doldu da sen biraz dur bakalım, kenara çekil bizim için orayı talan edip açtın ama sıra bizde, şimdi bizim talanımız başlayacak deme peşindeler mi? Bu bir taktik besbelli. Ülkemizin coğrafik ve siyasi yapısı gereği bu durum konusunda uyanık olması gerekir. Ülke nüfusunun çoğunluğunun bağlı olduğu İslam dinini de düşünürsek, altta yatan neden bizim ülkemizin işgali ise bu iki dine mensup ülkeler bir anda tek vücut olurlar. Her hareketi iyi irdelemek ve en ufacık bir hareketi bile gözden kaçırmamak gerekir.

Üstelik bu durumun bir senaryodan ibaret olduğunu siyaseti takip eden herkes bilir tek başına “TANIMA” söyleminin bir işe yaramadığını. Birleşmiş Milletlerde ki kabul etme geçerlidir. Yoksa ben senin ülkeni tanıyorum, kabul ediyorum hadi bayrağını göndere çekiyorum gösterileriyle göz boyamaktan başka bir işe yaramaz. Şu bir gerçektir ve tarih göstermiştir ki Yahudi halkı her milletten dünya insanı için sorun teşkil etmiş aşırılıkta çok ileriye gitmiştir.

Umalım ki dünya barışı ve insanlık barışı bu olayı bir arada çözebilmenin haklı gururunu birlikte yaşasın ve insanlık kazansın.

Ayşe Özçelikler

23.09.2025