Tutuklu Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Marmara Cezaevi’nden T24’e yazdığı köşe yazısında Türkiye’nin mevcut yönetim sistemini sert sözlerle eleştirdi. “Refah, adalet ve demokrasi ancak birlikte mümkün” diyen İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni yapısal krizlerin kaynağı olarak gösterdi.
İmamoğlu yazısında, yasamanın, yargının ve yürütmenin tamamen Cumhurbaşkanı’na bağlı hale geldiğini vurgulayarak, “Devletin tüm kurumları siyasallaştırıldı, Meclis işlevsizleştirildi, denetim mekanizmaları yok edildi” dedi.
📌 “Bu Türkiye, bizim bildiğimiz Türkiye değil”
İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin 2018’de resmen yürürlüğe girmesiyle Türkiye’nin yüz elli yıllık parlamenter gelenekten uzaklaştığını belirtti. OHAL ve baskı ortamında yapılan anayasa değişikliğiyle Meclis’in yetkilerinin budandığını ve yargı bağımsızlığının sona erdiğini ifade etti.
“Devletin başındaki kişi artık bir partinin genel başkanı. Yasamayı da yargıyı da kontrol ediyor. Bu sistem adaleti, refahı ve huzuru yok etti.”
⚖️ Yargı ve siyaset reformu vaadi
İmamoğlu, ceza yasalarının keyfi uygulanmasının önüne geçeceklerini, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının evrensel ölçülerde tanınacağını ve grev yasaklarına son verileceğini açıkladı. Siyasi Partiler Kanunu’nun değiştirileceğini, seçim güvenliği için YSK’nın bağımsızlaştırılacağını belirtti.
“Siyasi ahlak yasasını çıkaracağız. Medyayı özgürleştirecek, RTÜK ve BİK’i tarafsız kurumlara dönüştüreceğiz.”
🏛️ Kurumları güçlendirme sözü
Ekonomik ve idari istikrarın güçlü kurumsal yapıyla mümkün olacağını savunan İmamoğlu, RTÜK, TÜİK, TCMB, BDDK gibi kurumların özerkliğini yeniden inşa edeceklerini söyledi. Üst düzey kamu atamalarının liyakatle ve şeffaf biçimde yapılacağını, mülakatların kayıt altına alınacağını belirtti.
“Güçlü devlet için güçlü, kaliteli, hesap verebilir kurumlar gerekir.”
🌆 Yerel yönetim ve demokrasi vurgusu
İmamoğlu, yerel yönetimlerin yetkilerinin son yıllarda merkezi iktidar tarafından törpülendiğini söyleyerek, kayyım uygulamalarına son vereceklerini ve belediyelere adil kaynak aktarımı sağlayacaklarını ifade etti.
“Mahalle meclislerinden yerel referandumlara kadar katılımcı demokrasiyi kurumsallaştıracağız.”
💬 “Çok az kaldı”
Yazısını umut ve kararlılıkla tamamlayan İmamoğlu, refahın adalet ve demokrasiyle geleceğini, halkın yoksulluğa değil zenginliğe layık olduğunu belirtti:
“Adalet olmadan huzur, demokrasi olmadan refah olmaz. Biz çalışacağız, üreteceğiz, adil paylaşacağız. Refahı, adaleti ve bereketi hep birlikte yaşayacağız. Çok az kaldı.”