Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere ittifak olarak girmek için bir haftalık süre kaldığını belirterek bir çağrı yaptı. "Maraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenlerin sayısının 48 bini aştığı 11 ilde yaşanan büyük yıkım ile seçime giriliyor. “Halkımız çok büyük yas içerisinde. Deprem felaketini yaşadık, bu felaket tek adam yönetiminde yoksul halkın üzerine çöktü. Bir yanda yokluk ve yoksulluk, bir yanda bir avuç sermaye sınıfının zenginliği var. Bizler bunun hesabını sormak istiyoruz. Bu Türkiye tablosunu hep birlikte değiştirmek istiyoruz. Çabamız bu yönde.
"Peki ne yapacağız, bu seçimlere nasıl gireceğiz"? Halkın karşısına başkanlık seçimleri ve parlamento seçimleri olmak üzere iki pusula gelecek. Emek Partisi olarak başkanlık seçimleri konusundaki tutumumuzu açıkladık. Bir kez daha söyleyelim, tek adam yönetimine karşı tüm halk güçleri tek bir aday etrafında toplanmalı ve tek adamı gönderecek bir sonuçla hareket etmeli. Bu bizim açımızdan son derece nettir.”
EMEK VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKI PARTİLERİ İLE SOSYALİST GÜÇ BİRLİĞİ PARTİLERİ PUSULADA YAN YANA OLMALI
İkinci olarak parlamento seçimlerine, yani milletvekili seçimlerine, dair oy pusulası önümüze gelecek. “Burada ne yapılacak”
“Seçim kanunundaki değişiklikle beraber oy pusulasında, ittifaklar dahilindeki partiler kendi amblemleri ile yan yana yer alabilirler. Bizim önerimiz şudur: Parlamento seçimlerinde, Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı dışında, tüm devrimci, demokratik ilerici yapıların; emek-meslek örgütlerinin, tüm halk güçlerinin toplanacağı bir formülle bir blok oluşturmak ve seçimdeki pusulada yerimizi almak. Dolayısıyla parlamento seçimlerinde Emek ve Özgürlük İttifakını oluşturan partiler ile Sosyalist Güç Birliğini oluşturan partiler oy pusulasında yan yana durmalıdır! Bu çağrı aynı zamanda diğer tüm devrimci demokratik parti ve yapılaradır. Çeşitli formüller üzerine konuşarak güç birliği yaparak, kendi amblemlerimizle yan yana seçime girebiliriz. Bunu başarmalıyız. Bu seçimde üçüncü blok olarak hep birlikte hareket etmeliyiz. Bu mümkündür.”
Bu çağrılarımız yalnızca Emek ve Özgürlük İttifakını oluşturan partiler ile Sosyalist Güç Birliğini oluşturan partilere değildir. Bu sadece partiler olarak bizlerin görevi değildir. Sendikaların, mücadeleci unsurların, bilim insanlarının, sanatçıların, gençlerin, kadınların, yazarların bir bütün olarak hepimizin sorumluluğundadır. Birlikte seçimlere gitmenin sesini ve arayışını örgütlemeliyiz. Bunun için çok zamanımız yok. Seçime ittifaklar dahilinde girmek için bir haftamız var. Çok hızlı hareket etmeye ihtiyacımız var. Bu mücadele ittifaklarının da önünü açacaktır, pekiştirecektir. Seçim sonrasına da çok önemli bir mücadele geleneği, birlik geleneği bırkacaktır. Bu Türkiye'nin kazanımı olacaktır. Emek Partisi olarak bu sorumlulukla hareket ediyoruz, bu çağrıyı yapıyoruz: Gelin hep beraber birleşelim, ittifaklar dahilinde oy pusulasında parti amblemlerini yan yana birlikte bir güç halinde sokmayı başaralım. Bu tarihsel fırsatı kaçırmayalım. Emek ve Özgürlük İttifakının ilk toplantısına biz Emek Partisi olarak bu düşüncelerimizle gideceğiz. Diğer bütün dost yapılara da bu çağrımızı yineliyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi. Birlikte başaracağız. Birlikte kazanacağız, halk kazanacak.”