Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 8,5 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdi.

TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) Mayıs ayı toplantısı sonrasında yapılan açıklamada, yakın dönemde iktisadi faaliyete ilişkin açıklanan verilerin tahmin edilenden daha olumlu seviyelerde gerçekleştiği, ancak buna rağmen jeopolitik risklerin ve faiz artışlarının da etkisi ile gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişelerinin sürdüğü, birbirini takip eden banka iflaslarının tetiklediği finansal istikrarı tehdit eden koşulların oluştuğu kaydedildi.

"Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici enflasyonu yüksek seviyelerini sürdürmektedir" denilen açıklamada, "Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerindeki ayrışma devam etmekle birlikte, takas anlaşmaları ve yeni likidite imkânları ile finansal istikrarı öncelikleyen eşgüdümlü adımlar atılmaktadır. Finansal piyasalar, merkez bankalarının faiz artırım döngülerini yakında sonlandıracağını beklentilerine yansıtmaktadır" ifadelerine yer verildi.

"Deprem orta vadede kalıcı etkiye neden olmayacaktır"

6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında güncel verilerin, deprem bölgesinde ekonomik faaliyetin beklenenden hızlı toparlandığını gösterdiği kaydedilen açıklamada, "Orta vadede depremin Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkide bulunmayacağı belirginleşmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı yüksek seyrederken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı yılın tüm aylarına yayılarak devam etmektedir" denildi.

"Cari işlemler dengesi üzerindeki riskler sürüyor"

İç tüketim talebinde devam eden artış, enerji fiyatlarındaki yüksek seviye ve ana ihracat pazarlarındaki zayıf iktisadi faaliyetin, cari denge üzerindeki riskleri canlı tuttuğuna yer verilen açıklamada "Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Kurul, 2023 Yılı Para Politikası ve Liralaşma Stratejisi metninde belirttiği üzere, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edecek ve fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika araç setini liralaşma hedefleriyle uyumlu hale getirecektir" ifadeleri yer aldı.

"Para politikaları deprem sonrası toparlanma için yeterli"

Otomotiv sanayide ilk çeyrek raporu Otomotiv sanayide ilk çeyrek raporu

Açıklamada, "Uygulanan bütüncül politikaların desteğiyle enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmeler devam etmekle birlikte, depremin yol açtığı arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması deprem sonrasında daha da önemli hale gelmiştir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Kurul, para politikası duruşunun fiyat istikrarı ve finansal istikrarı koruyarak deprem sonrası gerekli toparlanmayı desteklemek için yeterli olduğu görüşündedir. Depremin 2023 yılının ilk yarısındaki etkileri yakından takip edilmektedir" denildi.

"Liralaşma stratejisi tüm unsurlarıyla uygulanacak"

TCMB'nin, "fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceğini" belirten PPK, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması için Liralaşma Stratejisi’nin tüm unsurlarıyla uygulanacağını bildirdi.

TCMB geçen yıl enflasyondaki yükselişe rağmen Kasım ayına kadar 500 baz puanlık faiz indirimleri gerçekleştirmiş, Aralık ve Ocak aylarında politika faizini yüzde 9'da tutmuştu. Deprem felaketinin ekonomiye etkilerini sınırlandırmak amacıyla Şubat ayında 50 baz puanlık indirime giderek faizleri yüzde 8,5'e düşüren PPK, Mart ve Nisan ayında da faizi sabit tutma politikasını sürdürmüştü.