Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sakarya İl Örgütü, İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil'in de katıldığı basın açıklamasıyla, Sakarya'ya da sıçrayan Yenidoğan Bebek Çetesi ile benzerlerinin "Saray Rejiminin sağlık alanında yıllar boyunca uyguladığı neoliberal politikaların dolaysız sonucu" olduğunu savundu ve çeteler ile bunları yaratan düzenden hesap sorulacağını bildirdi.
AKM önünde yapılan basın açıklaması şöyle:
İstanbul’da başlayan ve Anadolu’da bir çok ile hatta Sakarya’ya da yansıyan ;çeşitli özel hastanelerde henüz sayısını net olarak bilemediğimiz çok sayıda bebeğin tıbbi açıdan herhangi bir gereklilik olmamasına rağmen daha fazla para kazanabilmek uğruna yenidoğan yoğun bakım ünitelerine yönlendirildiğini ve birçok bebeğin bu nedenle hayatını kaybettiğini öğrendik. Kamuoyunda “yenidoğan çetesi” olarak adlandırılan ve hekimler dahil birçok sağlık çalışanının bulunduğu çetenin devlet içerisinde kimi bağlantılarının bulunduğu, hatta soruşturmayı yürüten savcıyı tehdit edebilecek düzeyde bir örgütlülüğe sahip olduğu basına yansıyan görüntülerden anlaşılmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu ve bizzat aileler üzerinden haksız kazanç sağlamak amacıyla hastanelere çöreklenmiş, en temel insani değerlere bile sahip olmayan çete mensupları en ağır şekilde cezalandırılmalı, siyasi bağlantıları ortaya çıkarılmalı, olaya karışan tüm özel hastaneler derhal kapatılmalıdır. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun olayın ilk ortaya çıktığı dönem İstanbul İl Sağlık Müdürü olarak görev yapmasına rağmen bu skandal ile alakalı neden aylar boyunca kamuoyunu bilgilendirmediği ve olayı gizlediği Bakanlık tarafından izah edilmelidir.
Toplumun tamamında haklı olarak büyük bir infial yaratan bu olayın sorumlularını işaret ederken tüm bu gelişmelerin temel nedeni, yani bebeklere kadar uzanan bu çete düzeninin esas kaynağı gözden kaçırılmamalıdır. Haksız kazanç uğruna bebeklerin canına kastedebilecek kadar gözü dönmüş olan bu çete ve benzerleri, Saray Rejiminin sağlık alanında yıllar boyunca uyguladığı neoliberal politikaların dolaysız sonucudur. Verimsiz, işlevsiz gibi türlü çarpıtmalarla ve yalanlarla kamusal sağlık sisteminin altını oyan, sağlık emekçilerinin itirazlarına rağmen sağlıkta özelleştirme ve piyasalaştırma adımlarını hayata geçiren, “paran kadar sağlık” anlayışını topluma dayatan, daha fazla kâr uğruna etik değerleri ayaklar altına alan, halkın sağlık gereksinimleri için harcanması gereken kaynakları özel hastane patronlarına peşkeş çeken Saray Rejimi, yaşanan bu olayın ve cinayetlerin azmettiricisidir. Tüm bunlar yetmezmiş gibi Sağlık Bakanlığı’nın kadrolarına çeşitli tarikat unsurlarını ve yandaşları dolduran mevcut iktidar, en temel denetlemelerin bile yapılmadığı, idari süreçlerin işletilmediği, rüşvet ve kayırmacılık gibi her türden kirli ilişkinin döndüğü bir bakanlık yapısı yaratmıştır. Kısacası, hastaneleri saran ve bebekleri öldüren bu çete düzeni bizzat Saray’ın eseridir.
Türkiye İşçi Partisi olarak benzer olayların tekrarlanmaması için sürecin takipçisi olacağız. Üç kuruş daha fazla para kazanmak için insanlıktan çıkan çetelerle, o çeteleri yaratan düzenle ve Saray Rejimiyle hesaplaşacağız. Yalnızca bu olay özelinde değil, iflas etmiş sağlık sisteminin topyekûn değişmesi için mücadelemize devam edeceğiz. Hastanelerdeki çete düzenine son vermek için özelleştirmeleri iptal edecek, tüm özel hastaneleri kamulaştıracağız. Bugüne kadar bir avuç patron için seferber edilen kaynaklarımızı halkın öncelikli sağlık ihtiyaçları için kullanacağız. Sağlık politikalarında piyasacılığı geri dönüşsüz şekilde terk edecek, sosyalleştirme temelli kamucu politikaları hayata geçireceğiz. Herkesin eşit, parasız, bilimsel, ulaşılabilir, nitelikli sağlık hizmetine ulaşabileceği bir sağlık sistemini ve insanca yaşayabileceğimiz bir ülkeyi hep birlikte kuracağız.