Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, çıkardığı türkü albümünde Erkan Oğur ile beraber çalışmış ve bu nedenle Oğur yoğun bir tepki almıştı.

Daha sonra açıklama yaptı Oğur.

“Hata yaptım” dedi.

Oğur'un açıklamaları Kalın'ı üzmüş ve şaşırmış.

Neden şaşırdınız ki Sayın Kalın?

Bu duruma siz getirmediniz mi?

Devşirme yandaşlar, menfaatçiler ve kendi yandaşlarınız dışında artık kimse yanınızda görünmek ve fotoğraf vermek istemiyor.

Utanıyor.

Ne hazin bir durum.

Yalnızsınız artık.

Yapayalnız!

Çünkü öyle büyük suçlarınız var ki yanınızda görünmek o suça ortak olma duygusu uyandırıyor.

Size bundan büyük bir ceza olur mu bilmiyorum.

Siz yaptınız.

Bu hale siz getirdiniz.

Sizi eleştiren muhalif görüşünü açıklayan herkesi düşman bellediniz.

Tutukladınız.

Polisiniz ile darp ettiniz.

Meydan okudunuz aşağıladınız ve tüm muhalifleri terörist bellediniz.

Ne bekliyordunuz?

Artık böyle.

Sizden olan yanınızdan görünen bize uzak olsun!

Sizden olanı yanınızda görüneni artık haktan adaletten vicdandan yana görmüyoruz ve lanetliyoruz.

Z kuşağı dediğiniz o gençlik de size çok uzak.

Sizi sevmiyor.

Nefret ediyor.

O imam hatip okullarına giden çocuklar bile sevmiyor sizi.

Bir düşünün.

Ne yaptınız ki bu çocuklar bu gençler sizi sevmiyor?

Düşünmüyorsunuz.

Anlamıyorsunuz.

Sevilmeyi nasıl bekleyebilirsiniz ki?

Çünkü kabasınız.

Adaletiniz yok.

Vicdanınız yok.

Polisiniz kaba.

Savcınız kaba.

Hakiminiz nezaketsiz.

Bakanınız vekiliniz hepiniz aynısınız.

Kendinizi 3-4 maaşa layık görüyorsunuz.

“Vatandaş kuru ekmek yiyorsa aç değil o zaman” diyebiliyorsunuz.

Sizin ve yandaşlarınız dışında kimseyi devlet kadrolarına layık görmüyorsunuz.

“Mülakat” kılıfı ile eliyorsunuz.

Güvenlik soruşturmasını “yandaş mı” araştırması haline getirdiniz.

Yandaşsa liyakatine bakmadan kadrolara yerleştirdiniz.

Hayvanat Bahçesi Müdürünü Tübitak gibi bir kurumuna,

Telekom Müdürünü Danıştay Üyesi olarak atayabildiniz.

Sizden olmayanları ise ne kadar yetenekli olursa olsun dışladınız.

Halkın inancını, güvenini istismar ettiniz.

Yarın hakkınızda belgeseller yapılacak

Yıllarca ibretle izlenecek.

Yaptığınız kötülükler filmlere dizilere konu olacak.

Gerçek yüzünüzü gören halk bazen öfke ile bazen gözyaşları içinde izleyecek.

Nasıl bu kadar kötü olabildiler diye psikiyatrlar, psikologlar araştırma yapacaklar.

Makaleler yayımlayacaklar.

Üniversitelerde tez konusu olacaksınız.

Bir savcının bir doktoru görevi başında gözaltına aldırması bir dramın konusu olacak.

Bu insanları nasıl savcı yapmışlar diye hayret edecekler.

Sizsiniz.

Sorumlusu sizsiniz.

Çünkü meslekten anında atılması gereken, daha da önemlisi hiç savcı yapılmaması gereken bu adamı savcı yapan sizsiniz.

Çaykurun işçi alımlarında kürenin içinden çektiği isim yandaş listede değil diye geri atan, sonra yandaş bir isim çıkana kadar güya noter huzurunda kura çeken sizsiniz.

İşin doğrusu tam bir zavallısınız.

İçimden gelse size acıyacağım.

Ama acıyamıyorum.

Her şeyi yok ettiniz.

Sizi gelecekte bekleyen şey tam olarak bir yokluk.

İşte o gün bu günleri hatırlatacağız size.

Sizinle değil Türkü söylemek,

Çay bile içilmez.