Merhaba arkadaşlar,   Fransa emeklilik yaşını 62'den 64'e çıkarınca bir milyon kişi sokaklara döküldü! Tabii ki konu gelecekle ilgili tasarlananların, hayallerin iki yıl ötelenmesinden ibaret değil. Fransızları esas kızdıran bu kararın oylama mekanizmalarını pas geçerek alınmış olması... "...bu demokrasiyi reddetmektir... haftalardır sokaklarda olanları hiçe saymaktır," demiş bir gösterici.   Sahi ne zaman çıktı bu "kanun hükmünde kararnameler"? Kimin buluşu? "Demokratik" olduğu varsayılan rejimlere nasıl yedirildi? Daha da önemlisi, demokrasinin ruhuna ne kadar aykırı olduğunun farkında mıyız? Bir zamanlar agoralarda toplanıp tartışan insanların şimdi sokaklarda, meydanlarda seslerini duyurmaya çalışması ne zaman suç haline geldi?   Bizde emeklilik yaşı bir kalemde 15 yıl falan ötelendi de, hatırladığım kadarıyla sokaklara falan dökülen olmadı! Gelecek hayallerini mi yitirdik? Günü gününe yaşamaya mı şartlandık? Şimdi yoğun bir seçim dönemi içindeyiz, politikacıların gelecek vaadlerinin uçuştuğu bir dönem.   Her şey güzel olacak, olmasına da... biz yaparsak olacak! Yeter ki önümüzdeki engeller kalksın, KHK kolaycılığına kapılmadan; sokakların, meydanların sesine kulak verilerek; özgür, adil ve eşitlikçi bir gelecek inşa edilebilsin.   Bu kıpır kıpır bahar günlerinde hayallerinizi özgür bırakın. Uyanalım kış uykularından...