Sakarya’nın Hendek ilçesindeki Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda 3 Temmuz 2000’de meydana gelen ve 7 işninin ölümü, 127 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan patlamaya ilişkin dava, Yargıtay’ın bozma kararı sorasında yeniden görülmeye başlanılacak.
Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nse 13 Salı günü yapılacak duruşmayla başlayacak davada, fabrika sahibi Yaşar Coşkun, daha önceki uyarılara rağmen gerekli güvenlik önlemlerini almadığı ve olası bir kazayı öngörerek gerekli tedbirleri almadığı gerekçesiyle, "olası kastla öldürme" suçuyla yargılanacak.
BABA COŞKUN 3,5 AYDIR FİRARDA!
Tutuksuz yargılanan ve Yargıtay tarafından 16 yıl 3 aylık cezası onanan fabrika sahiplerinden, Yaşar Coşkun’un babası Ali Rıza Ergenç Coşkun, teslim olması gereken 31 Ocak 2025’ten bu yana kayıp. Hakkında yakalama kararı çıkarılmasına rağmen bulunamayan kayıp baba sırra kadem bastı.
Salı günkü duruşmaya SEGBİS yoluyla katılma başvurusu yapan Yaşar Coşkun’un, babasının durumu nedeniyle oluşan kaçma şüphesi nedeniyle tutuksuz yargılanma talebinde bulunamayacağı sanılıyor.
"Biz burda bir şahsiyetle değil zihniyetle mücadele ediyoruz. Sadece biz değil; Çorlu'da liyakatsizlik yüzünden hayatını kaybeden insanlarda, deprem bölgesinde usulsüzce yapılan binalarda hayatını kaybedip kefensiz gömülen insanlarda, Aladağ'da iktidarın göz yumduğu kaçak cemaat… pic.twitter.com/uZfndVJpSh
— Mervenur Yılmaz (@MervenurYilmaz_) February 5, 2024
ACILI KIZKARDEŞİN İSYANI!
Patlamada yaşamını yitiren 7 işçiden Halis Yılmaz’ın kız kardeşi Mervenur Yılmaz, X hesabından yaptığı paylaşımda, patlama günü ve sonrası hakkında bilgiler verdi ve olayı ‘organize bir katliam olarak’ nitelendirdi.
Yılmaz olay gününü şöyle anlattı:
“Babam patlama haberini aldıktan sonra belki daha ekipler bile tam olarak ulaşamazken girdi fabrikada sahasına.
Abimi; 26 yaşındaki evladını bulmak için. Abimi ararken bir cenaze bulmuş biliyor musunuz? Ama abim olduğuna ihtimal vermemiş, onun canlı bulacağına eminmiş.
O abimmiş.
Daha sonra adı geçen, hem sanık hem de müşteki olan Yaşar Coşkun'un yeğenini bir kolu ve gözünü kaybetmiş bir şekilde, durumu ciddi olarak el kadar bir tahta üzerinde kurtarmış patlama sahasından.”
ORGANİZE CİNAYET!
Yılmaz şöyle devam etti:
“Daha sonra mahkeme sürecinde Ahmet Çağırıcı “Ben burada sanık olarak değil, müşteki sanık olarak yargılanıyorum. Olay günü Çin Mahallesindeydim. Beni jandarma ya da arama kurtarma ekipleri kurtarmadı, beni o hengamede oraya çocuğunu kurtarmak için gelen Muammer abi kurtardı. ” demişti ve doğruları söyleyeceğine söz vermişti.
Nitekim bilirkişi raporu başta olmak üzere sanık beyanları da, işçilerin beyanları da, sanıkların kendi tanıklarının itirafları da gösterdi ne denli açık ve organize bir katliam olduğunu.”
“HALA FABRİKANIN İÇİNDEYİZ”
“Bizim elimize abim diye kemik parçaları verdiler.
Abim bir gün, biz her gün öldük.
Abim toprak altında, biz ise hâlâ o fabrikanın içindeyiz.
Yargıtay'ın kararına göre Patron Yaşar COŞKUN'un OLASI KASITLA İNSAN ÖLDÜRME suçundan yargılanacağı, diğer sanıklar yönünden ise Bilinçli Taksir düzeyinde yargılama yapılacağı Hendek Havai Fişek Fabrikası Katliamı davası 13 Mayıs Salı Günü görülecek.”
Yargıtay'ın kararıyla bazı hükümler bozulmuştu
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararı kısmen bozarak, bazı sanıkların cezalarını artırırken bazı sanıkların suçlamalarını değiştirdi. İşte kararın önemli başlıkları:
- Fabrikası sahiplerinden Ali Rıza Ergenç C.'nin cezası onandı: Sanığın eyleminin kasıtlı olduğu ve cezasının doğru belirlendiği gerekçesiyle, yerel mahkemenin verdiği ceza onandı.
- Fabrikası sahiplerinden Yaşar Coşkun’un cezası bozuldu: Sanığın, daha önceki uyarılara rağmen gerekli güvenlik önlemlerini almadığı ve olası bir kazayı öngörerek gerekli tedbirleri almadığı gerekçesiyle, suçunun "olası kastla öldürme" olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Yaşar Coşkun patlamada hayatını kaybeden 7 kişi için ayrı ayrı olası kastan ceza alabilecek.
- Diğer sanıkların cezaları da bozuldu: Hasan Ali V., Asiye A, Ahmet Ç ve Aslı B. hakkında verilen cezalar da, suçlamaların doğru belirlenmediği gerekçesiyle bozuldu.
Anneler günü için anneme üç tane çiçek aldım. Birden fazla sebebi vardı üç tane olmasının. Annem gördü çiçekleri, gülümsedi. Çiçeklerden iki tanesi kırmızı ve sarı mini gül. "Bunları abinin oraya diksek olur mu?" dedi.
— Mervenur Yılmaz (@MervenurYilmaz_) May 11, 2025
Artık anneler gününde evlatlar değil, anneler götürüyor… pic.twitter.com/89mHFaK7Il
Davanın geçmişi
Sanık ve avukatları ile bazı müşteki vekilleri, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesince 28 Şubat 2022'de "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan sanıklar fabrika sahiplerinden Yaşar C. ve Ali Rıza Ergenç C'ye verilen 16 yıl 3'er ay, Hasan Ali V'ye 12 yıl 6 ay ile "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan sanıklar Erşan Ö, Asiye A, Aslı B. ve Ahmet Ç'ye verilen 6 yıl 8'er ay hapis cezası kararlarını hukuka uygun bulmasının ardından dosyayı temyize götürmüştü.
NE OLMUŞTU?
Sakarya’nın Hendek ilçesine bağlı Yukarıçalıca mevkisinde yaklaşık 15 dönüm arazide kurulu fabrikada 3 Temmuz 2020'de saat 11.15'te meydana gelen patlamada 7 kişi hayatını kaybetmiş, 127 kişinin yaralanmıştı.
Hayatını kaybedenlerden Havva Çelik, Sabahattin Tepeçınar, Halis Yılmaz, Muhammet Seyfi Çanakçı, Erhan Ateş ve Muhammet Aygün'ün cenazeleri Sakarya, Ramazan Kor'un cenazesi ise Çorum'da toprağa verildi.