Son birkaç gündür benim gündemim sokakta yaşayan canların yaşam hakkı.
Sakarya Üniversitesi’nin Doğa ve Hayvan Hakları topluluğunu kapatmasından sonra, daha önce hiç dikkat etmediğim bir ayrıntıyı fark ettim. Algıdaki seçicilik diyelim buna..
Bizim çocuklar (Gençler mi demeliydim bilemedim) 19 Mayıs tatilini fırsat bilip birkaç günlüğüne şehir dışına kaçtılar. Geride iki kedi ve bir köpek kaldı. Bakımlarına gönüllü olarak talip oldum. 6 gün süreyle Amerikan Akitosu türünde çok güçlü, bir o kadar da sevgi dolu Çika ile her gün yaklaşık yarım saat geçirdim.
Son gelişmelerden sonra şöyle bir düşandüm ve fark ettim ki biz sokakta gezerken tek bir sokak köpeğiyle karşılaşmadık. Oysa önceki yıllar da mutlaka bir iki hayvanla karşılaşır, uzaktan birbirlerini süzer, yalandan havlarlar ve yollarına devam ederlerdi.
Sonra hafızamı biraz daha yokladım. Kızımın evinden kendi evime yürürken de hiç köpek göremedim sokakta…
Geçici olarak oturduğumuz eşimin baba evinin sokağı da öyle, Yeni Cami de. Gar Meydanı da öyle tek bir köpek yok. Yol kenarlarında, çimlerdi uyuyan yaşlı köpekler yer yarılmış içine girmiş sanki.
Dün SAÜ Doğa ve Hayvan Hakları Topluluğu’nun basın açıklaması için Kenttpark’a gittim. Toplantı yerini bilemediğim için neredeyse parkın takımını gezdim ve bir köşede uyuyan sokak köpeği gördüm. O kadar sevindim ki anlatamam. Uyandırma korkusuyla fotoğrafını çekemedim.
Sonra hangi aralıkta bu kadar hayvanı toplayıp yok ettiler diye düşündüm. Anayasa Mahkemesi’nin 7 Mayıs’ta sevimli canların aleyhine verdiği karardan hemen sonra toplama işlemlerinin başladığı kanısına vardım.
İroniye bakın ki AYM kararlarını tanımayan, hatta kapatılmasını isteyenler işlerine gelen bir karar çıktığında hiç zaman kaybetmemişler. Sokak hayvanlarının yaşam hakkını yok etmişler.
Olur da bu yazılı okuyan bir belediye başkanı olursa vereceği yanıtı şimdiden yazayım; “Onlar için barınak yaptık, her türlü tedavilerini n yapılacağı teçhizatla donattık.”
Alışverişe gittiğim marketin yakınında buna benzer reklamın yapıldığı bir pano var. Tam 2 dönüm alanı sokaktaki canlara ayırmışlar… Ne büyük değil mi?
Evet, hayvanları toplayacaklar, belki hasta olanları tedavi edecekler ama sahiplenen çıkmazsa tedavi ettikleri o canları katledicekler.
Ne iyi insanlar değil mi?
Gelelim AYM kararlarına…
Sokak hayvanları için hiç zaman kaybetmeyenlere seslenmek istiyorum, AYM’nin kararına uyun ve seçilmiş Hatay Milletvekilini serbest bırakın. Milletvekili kütüğüne adını işleyin…
Not: Not alışkanlığımdan vazgeçemiyorum. Barınaklarda hasta hayvanları tedavi edeceklerini söylüyorlar ya… Dünkü basın açıklamasında şöyle dendi: Topluluğumuz kapatıldıktan sonra sağlıklı olan köpekler apar topar toplandı, uyuz gibi hastalığı bulunanları ise bıraktılar…
Hiç şaşırmadım, öldürecekleri canları niye tedavi etsinler ki?