İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun 23 Mart'ta tutuklanmasıyla başlatılan ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitinglerinde adres bu kez İmamoğlu'nun tutuklu bulunduğu Silivri oldu.

İktidardan ‘hukuk devleti’ ve ‘yeni anayasa’ vurgusu
İktidardan ‘hukuk devleti’ ve ‘yeni anayasa’ vurgusu
İçeriği Görüntüle

Silivri Atatürk Meydanı'nda saat 20.30'da başlayan mitingde Ekrem İmamoğlu'nun yurttaşlara göndereceği mektup okundu.

İmamoğlu'nun mektubu okundu

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İmamoğlu'nun mektubunu aktardı:

“Dar gelirli hemşehrilerimizin, çiftçilerimizin yanında olduk. Büyük yatırımlarla, yepyeni hizmetlerle Silivri’de hayatın her alanını iyileştirdik, güzelleştirdik. Biz, Silivri’nin doğal ve tarihi değerlerini korumaya, tarım ve turizm imkanlarını geliştirmeye odaklanmışken, iktidar da Silivri zindanını doldurmakla meşguldü. Ekonomide, icraatta, vatandaşın refahını artırmada başarı gösteremeyen tek adamcı iktidarlar hep böyle yaparlar; vatandaşı baskı altına almaya, siyasi rakiplerini saf dışı bırakmaya uğraşırlar. Güzelim Silivri’nin bir zindanla anılmasına sebep olanlar, milletin iradesini yok sayıp, siyaseti yargı eliyle düzenlemek isteyenlerdir. Gerçeği dile getiren, hakkını arayan, özgürlük ve adalet isteyen herkes için ülkeyi zindan etmeye çalışıyorlar. Sadece, kendi çizdikleri sınırın dışına çıkmayan ve asla seçim kazanamayacak bir muhalefete tahammülleri var. Kendinden başkasına özgürlük tanımayan, adalet duygusunu yitirmiş bu iktidar, Türkiye’ye huzur ve barış getiremez. Refah ve mutluluk getiremez.

"Silivri’deki davaların asıl savcısı Erdoğan"

“Biz, herkesin kendini özgür hissettiği ama kimsenin özgürlüğünün başkasına zarar vermediği, adaletli bir Türkiye için yola koyulduk. Yolumuz, ‘Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Özgürlüğün, eşitliğin, adaletin dayanak noktası milli egemenliktir’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün yoludur. Bu, çok onurlu ve meşakkatli bir yoldur. Ben, her türlü bedeli ödemeye hazır olarak bu yola çıktım. Yıllardır ne kumpaslar ne iftiralarla mücadele ediyorum. Soruşturulmaktan, yargılanmaktan korkmam, yılmam. Ama biri var ki, benim tutuksuz yargılanmamdan bile ödü patlıyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a soruyorum: İBB Başkanı’yken bugün bana yöneltilen türde iddialarla yargılandın ama bir tek gün bile tutuklanmadın. Hapis cezası aldığın davada, yine tutuksuz yargılandın. Sen yargılanırken geçerli olan kurallar, ben yargılanırken niçin geçerli olmuyor? Tutuksuz yargılanırsam, sokakta, meydanda olurum, milletimin gözünün içine bakarak gerçekleri anlatırım diye mi çekiniyorsun? Tutuksuz yargılanmamdan niçin korkuyorsun? ‘Tutuklama kararını ben vermiyorum, hakim veriyor’ diyerek kimseyi kandıramazsın. Yargıya nasıl hükmetmeye çalıştığını, mahkemeler üzerinde uyguladığın baskıyı bu millet çok iyi biliyor. Silivri’deki davaların asıl savcısı olduğunu, bu millet çok iyi biliyor.”

"İktidarlar gelir gider, millet kalır"

“Sevgili dostlarım, kardeşlerim; adaletini yitirmiş bir iktidar, temelsiz bir binaya benzer, muhakkak yıkılır. Bir kişinin bile haksız yere hapiste olmadığı, en ağır suçları işlemiş olanların bile adil yargılandığı, hiçbir suçlunun cezasız kalmadığı, adaletli bir Türkiye’yi mutlaka kuracağız. Yalnız adliyelerde değil, sokakta, pazarda, işyerinde, okulda, hastanede, herkes için her yerde adaleti hakim kılacağız. Gelirde, vergide, imkan ve fırsatlarda adaleti hakim kılacağız. Özgür ve adil bir ülkede yaşamanın huzuruyla birbirimize daha çok bağlanacak, birlikte çok daha güçlü bir ülke olacağız. Kendinize güvenin. Sizler, bu ülkenin sahibisiniz. İktidarlar gelir gider, millet kalır. Millet büyüktür. Milletin sevgisiyle ısınan Silivri değil, milletin ahıyla buz tutmuş saraylar soğuktur. Kalın sağlıcakla. Ekrem İmamoğlu.”

Özgür Özel yurttaşlara sesleniyor

Özgür Özel'in konuşmalarından satır başları şu şekilde:

"Size söz veriyorum, Ekrem Başkan'ın Cumhurbaşkanlığında, Silivri'yi özgürlükler ve demokrasi müzesi yapacağız.

2008'de 2011'de bu ülkenin şerefli askerlerine, gazetecilerine FETÖ kumpasları kurdular. Dönemin Başbakanı o zaman kendisini o davaların savcısı ilan etmişti. askerler tutsak edilmiş, tüm aydınlar susturulmaya çalışılmıştı. Dönemin Başbakanının zırhlı araç verdiği, arkasında ben varım dediği Zekeriya Öz diye bir savcı vardı. O gün o beyefendinin havasından yanına yaklaşılmıyordu. Kibirliydi, kimi isterse alıyor, en dokunulmazlara dokunuyor, onları itibarsızlaştırıyordu.

"19 Mart darbesinin karargâhı Beştepe'dir"

Tayyip Erdoğan'ın önünü açıyor, etrafında temizlik yapıyordu. gün geldi, 15 Temmuz darbesinde o Erdoğan'ın ne istedilerse verdiği, altlarına verdikleri tanklarla milleti ezmeye, kaldırdıkları uçakla Meclis'i bombalamaya çalıştıklarında sıçan gibi ülkeyi ilk terk edenlerden birisi o kudretli Zekeriya Öz olmuştu. Şimdi bugün de Erdoğan'ın yetki verdiği kendisi için siyasi operasyonlar yaptırdıklarına açıkça sesleniyorum, kanuna aykırı, gizlilik ve masumiyet karinesini hiçe sayan, bir takım internet sitelerine yalanlarınızı gerçek gibi verdiğiniz ve birtakım gazetelerle insanlara itibar suikasti yaptığınız süreçler unutulmaz. Eğer Zekeriya Öz'ün sonunu yaşamak istemiyorsanız akıllı olun, hukuktan ayrılmayın, iftiracı olmayın!

"Her darbenin bir karargâhı vardır, 19 Mart darbesinin karargâhı Beştepe'dir. Silahı yargıdır, silahın mühimmatı yalandır, iftiradır!

YTÜ'lüler, Boğaziçililer koşup gelince darbeciler neye uğradığını şaşırmışlardı. Şimdi o Boğaziçili öğrencilerden intikam almaya çalışıyorlar. Boğaziçililerin haklı tepkilerini ortamı terörize etmeye çalışıyor gibi göstermeye çalışıyorlar. Bakın Boğaziçi'nde neler oluyor çoğu kanal anlatmıyor. Yazıklar olsun ki ne TRT ne merkez medya işin özünü anlatmıyor.

Boğaziçi'nde olanlar şudur; Nurettin Yıldız isimli selefi karanlıktan beslenen adamın lafı şudur, buluğ çağından önce bir çocuk evlenebilir, çocuklar arası nikah olabilir. Mesela 7 yaşında bir kız çocuğu 25 yaşında bir adamla nikahlanabilir diyen bir namussuz bu. Volkan Konak ölünce arkasından ölünce ona söven Çatalca Müftüsüyle bu Nurettin'i birlikte yuhalayın! Bu adamı konuşma yapmaya çağıran kayyum rektör Naci İnci'ye de yazıklar olsun.

"Boğaziçi'ni provoke eden sizsiniz"

Kayseri'deki AKP'ye oy veren Mahmut abime, Konya'daki Rukiye teyzeme, Trabzon'daki Emine ablaya söylüyorum, 7 yaşındaki çocuk evlenebilir diyen böylesi bir adama davet çıkaran AKP'nin rektörüne ne demeli, AKP'nin başına ne demeli. Siz 7 yaşındaki torunuzu 20 yaşındaki birine verilebilir diyenlere karşı hepimizin evlatlarını savunan Boğaziçi'nin aslan evlatlarına ne konuşuyorlar ya!

Boğaziçi'ne uzanan o karanlık ellere diyorum ki Boğaziçi'ni provoke eden sizsiniz, marjinal sizsiniz!

Şimşek'i hedef aldı: Darbeci olduğunu dünyaya anlatacağız

"Mehmet Şimşek, dünyanın neresine gidersen git peşini bırakmayacağız, senin bir darbeci olduğunu bütün dünyaya anlatacağız."

Kaynak: Gazete Pencere