TÜGVA yaz kampları açılışı Bilal Erdoğan’ın katılımıyla 8 Mayıs’ta Kayseri’de yapıldı. Açılışlar çok sayıda ilde de sürdürülüyor. Ders saatleri içerisinde çocuklar bu açılışlara getiriliyor. TÜGVA sitesinde açılışa 13 bin ortaokul öğrencisinin katıldığı yazıyor. Açılış sırasında yerel televizyona konuşturulan çocuklardan okulunun TÜGVA temsilcisi olduğunu söyleyen öğrenciler var.

Kayseri’deki açılışa Kayseri Valisi, AKP İl Başkanı, AKP Milletvekili, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı katılıyor. Bir siyasi parti etkinliği; eğitimci niteliği taşımayan kişilerce, ders gününde kamunun, halkın olanakları, bütçesi kullanılarak çocuklar üzerinden hayata geçiriliyor. Tanıtımı halkın vergileri ile kurulan ve yayınını sürdüren TRT tarafından yapılıyor.

Yaz kampı ilkokul, ortaokul, lise kademelerinde yapılıyor. TÜGVA adına görevli olduğunu söyleyen kişiler ders saatleri içerisinde sınıflara girip TÜGVA broşürlerini çocuklara dağıtıyor. TÜGVA’nın sosyal medya sayfalarında broşür dağıtımları çocukların görüntüleri ile birlikte paylaşılıyor. Çocukların görüntülerinin paylaşılması, başlı başına bir istismar biçimi ve suç işleniyor. Eğitimci niteliği taşımayan, kamu çalışanı olmayan kişiler istedikleri gibi devlet okullarına, çocukların sınıflarına girebiliyor.

Erdoğan 7 üniversiteye yeni rektör atadı
Erdoğan 7 üniversiteye yeni rektör atadı
İçeriği Görüntüle

Okullarda öğretmenler, eğitimci niteliği taşımayan kişilerin öğretmene rağmen ve çocukların ailelerinden izin alınmadan sınıflara girmelerine itiraz ettiğinde karşılarına çıkarılan ise Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile TÜGVA arasında imzalanan protokol oluyor. Resmi izinleri olduğunu ve sınıflarda TÜGVA’nın, yaz kampının tanıtımını yapacaklarını söylüyorlar. Veliler kaygılı birbirlerini bulmaya çalışıyorlar. Okul idarelerine kendilerinden izinsiz çocuklarının sınıflarına TÜGVA gibi yapıların girmemesi için dilekçeler vermeye çalışıyorlar.

Veliler, öğretmenler soruyor: TÜGVA’nın okulda ne işi var?

Bu kamplar yaz boyunca devlet okullarında yapılacak. Kamunun, halkın kaynakları TÜGVA için kullanılacak. Yalnızca 2021 yılı içerisinde ve sadece basına yansıyan haberlerde TÜGVA, TÜRGEV, Ensar Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti'ne aylık 36 milyon liradan fazla kaynak aktarıldığı açıklanmıştı.

Ücretsiz olduğu açıklanan bu kampların tüm giderleri halkın vergileriyle yapılan okullarda, elektriğinden, suyuna tüm giderleri halkın vergilerinden karşılanarak ve ücretsiz olduğu açıklanan bu kurslar yine halkın milyonları bu yapılara aktarılarak karşılanıyor.

Kamp bilgi notunda kampın ilkokul 2’nci sınıftan itibaren tüm çocuklar için düzenlendiği belirtiliyor. İlkokullarda, ortaokullarda dağıtılan broşürde çocuk resimleri başı örtülü çocuk fotoğrafı ile birlikte hazırlanmış. Bir çocuğun başının örtüldüğü bir görselin dağıtımı tek başına bir istismar biçimi. Çocukların saçlarının kapatıldığı bir resmin broşürle dağıtılması da ideolojik bir tercih.

Kamp programında Kuran dersleri, siyer dersleri, ahlak eğitimi gibi isimlerle birlikte sportif etkinlikler adıyla lise yaz kampında havalı tüfek, balta atışı gibi çalışmaların yapılacağı açıklanıyor. 14-15 yaşındaki çocuklara “doğru nişan ve atış taktikleri” öğreteceklerini söylüyorlar. Balta atışı için de “Başta korkutucu gelebilir. Doğru fırlatma tekniği ile yaparsanız güvenli oluyor” diyorlar. Çocukların yalnızca eğitim hakları değil can güvenliği de tehlikede.

Hem öğretmenlik mesleği, hem çocukların eğitim hakkı, yaşamları hedefte. 2000’li yılların başından itibaren süreç imam öğretmeni yendi diyerek liberallerin sonsuz katkıları ile başlatıldı. Sürecin geldiği nokta; TÜGVA ve benzerleri okullarda protokoller aracılığıyla kamp, sempozyum, seminer gibi isimlerle her tür ideolojik çalışmayı yürütebiliyor. Diyanet’e verilen son geniş yetki ile ÇEDES ile manevi danışmanlık sertifikası ile atanarak veya görevlendirilerek ilahiyat mezunu, imam hatip mezunu, imam, vaiz, vaize gibi isimlerle bu kişiler artık okullarda. Milli Eğitim Akademisi ile lisans mezunu olmak akademiye başvuru için yeterli denilerek eğitim fakültelerine kilit vuruluyor. Öğretmenlik mesleği, öğrencilerin laik, bilimsel, kamusal eğitim hakkı adım adım yok ediliyor.