Sakarya Kadın Platformu'nun Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla düzenlediği yürüyüş, yağışlı hava rağmen geniş katılımla gerçekleşti.

Yenicami'de toplanip, Atatürk Bulvarı'na yürüyen kadınlar; "Fitratımızda Özgürlük Var", "Bİzi zorla kendi cehenneminize gönderemezsiniz", "İstanbul Sözleşmesi Bizimdir", "Alışın her yerdeyiz","Yaşamda İnan et", "Dik Duran Kadınlara Sizi Alıştıracağız", "Karanlıktan Korkarsan Bu Kenti Ateşe Veririz", "Şiddetin Delili Bahanesi Olmaz" ve "Yaşasın Örgütlü Kadın Mücadelemiz" yazılı dövizler taşıdılar.

Yürüyüşe katılanlar Adapazarı Kültür Merkezi önünde toplandı ve burada basın açıklaması yapıldı. Platform Sözcüsü, Eğitim Sen Şube Kadın Sekreteri Yasemin Hacıeyüpoğlu'nun okuduğu basın açıklamasında şunlar kaydedildi:

Benim saçlarımı açmak fırtınalara ve rüzgarlara sebep oluyorsa, 
sesim toprağın kaymasına sebep oluyorsa,
kollarımın açıklığı iklimi ısıtıyorsa, 
gülüşüm kainatın dengesini bozup, stikrasızlık yaratıp, tüm ahlaksız içgüdüleri uyandırıyorsa ,
tüm doğal afetlerin ardında ben varsam,
o halde benden kork ölümlü ve mutsuz olan sensin, ben dünyanın kendisiyim

Geçtiğimiz 25 Kasım'dan bugüne erkek şiddeti hız kesmeden devam etti. Son on ay içerisinde 347 kadın katledildi, 190 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. Katliam boyutuna varan kadın cinayetleri iktidarın politikalarından bağımsız değil. Kadın kazanımlarını hedef alan düzenlemelere hız vererek erkek devlet şiddetini her gün yeniden üreten politikalar hızla hayata geçiriliyor. "Kadın cinayetleri münferit değil, politiktir" demek için alanlardayız.’’

İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece yarısı kararıyla iptal edilmesi şiddet faillerini cesaretlendirirken, mücadeleyle elde edilen tüm kazanımları ortadan kaldırmak için iktidar adeta biz kadınlara savaş ilan etmiş durumda. Her ay onlarca kadın, koruma kararına rağmen katledilirken, 6284 sayılı yasa uygulanmıyor, hatta yasanın sağladığı haklar kısıtlanmaya çalışılıyor. 2022 yılında öldürülen kadınların yüzde on yedisi, failler hakkında uzaklaştırma kararı olmasına rağmen katledildiler. Erkek yargı, her fırsatta kadın katillerine iyi hal ve haksız tahrik indirimi için gerekçe bulmaktan geri durmuyor. " Erkek adalet değil, gerçek adalet!” demek için alanlardayız.

Artan işsizlik, yoksulluk, güvencesiz, kayıt dışı çalışma ile birlikte krizin yarattığı ekonomik şiddeti de en ağır biçimde biz kadınlar yaşıyoruz. Temel tüketim maddelerine, elektrik, doğal gaz, akaryakıta ard arda yapılan zamlardan ve ücretlerin giderek erimesinden en fazla etkilenen kesim yine güvencesiz, esnek işgücü piyasası içerisinde, örgütlenme hakkından yoksun, emek sömürüsüne daha yoğun maruz kalan, biz kadınlar oluyoruz. Kadınlar olarak cinsiyet eşitsizliğine ve yoksulluğa karşı mücadele ederken bir yandan da göçmen kadınların bu kötü çalışma ve yaşam koşullarına ek olarak karşılaştıkları ırkçı, ayrımcı politikalara, mobing ve tacize maruz kalmalarına karşı dayanışmayı örüyoruz. Emeğimizin yok sayılmasına, işsizliğe, yoksulluğa, güvencesiz, kayıt dışı sömürü koşullarında çalışmaya karşı, güvenceli çalışma, güvenli gelecek talebimizi haykırmak için alanlardayız.

Tüm bu saldırılara rağmen dünden bugüne dayanışmanın gücüyle çoğalarak güçlenen, örgütlülüğe dönüşen ve iktidarları sarsan kadın mücadelesi inancımızı büyütüyor. İran'da "Bizi zorla kendi cennetinize götüremezsiniz" diyerek sokakları isyan alanlarına çeviren milyonlarız. "İstanbul Sözleşmesi bizimdir!" diyerek Türkiye'nin tüm kentlerinde sokakları terk etmeyenleriz. ‘İtaat et, rahat et!’ diyenlere inat, isyan ediyoruz, örgütleniyoruz ve mücadele ediyoruz. Baskılara boyun eğmiyor, kadın katliamlarına, savaşlara, yoksulluğa karşı direnişlerde en önde yer alıyoruz. Bir kişi daha eksilmemek için, bize sınırlar çizmeye çalışanlara ‘fıtratımızda özgürlük var!’ demek için alanlardayız.

İşyerlerimizde, evlerimizde, sokaklarda ve yaşamın her alanında birlikteliğimizden ve dayanışmamızdan aldığımız gücün kararlılığıyla "Saçımızın teline, haklarımıza, özgürlüğümüze sahip çıkıyor, direnişi büyütüyoruz!" demek için alanlardayız!

Krizin bedelini kadınlar ödüyor: Regl yoksulluğu Krizin bedelini kadınlar ödüyor: Regl yoksulluğu

‘’Mahsa şahsında katledilen tüm kadınlara sözümüz, ahlaksızlık sizin görünen saç tellerinizde değil, İran’dan tüm dünyaya erkek egemen iktidarların zihniyetindedir. Bu mücadeleyi insanlığın isyanı ve direnişiyle birleştirerek özgür bir dünyayı hep birlikte inşa edeceğiz.’’

Yaşasın Kadın Dayanışması!