CHP Adapazarı İlçe Başkanı Ayşe Füsun Çetin, Adapazarı Belediyesi'nin 'Kentsel Dönüşüm' projesi olarak tanıttığı Ada Hayat'ın bir rant projesi olduğunu ve Adapazarı'nın Kanal İstanbul'u olarak tanımlanabileceğini iddia etti.

Ayşe Füsun Çetin, yaptığı yazılı açıklamada, "Ada Payat Projesi bir rant projesidir. Dolayısıyla bu proje ancak 'Ada Rant' olarak nitelenebilir" dedi. Çetin, "Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu’nun “Adapazarı için tarihi bir eşik” diyerek tanıtımını yaptığı proje, gösterişli lansman ve PİAR çalışmalarıyla makyajlanıp pazarlanmasına rağmen gerçekte AKP iktidarının son 20 yılda politikalarının merkezine koyduğu rant ve inşaat çarkının mikro uygulamalarından başka bir şey değildir" ifadelerini kullandı.

Arifiye'de trafik kazası: 1 ölü 2yaralı Arifiye'de trafik kazası: 1 ölü 2yaralı

IŞIKSU'YA SORULAR

Çetin, açıklamasında Belediye Başkanı Mutlu Işıksu'ya şu soruları yöneltti:
 1- Yeterli rekabet oluşmadığı gerekçesiyle iptal edilen önceki ihalelerin aksine son ihaleyi verirken yeterli rekabet koşullarının oluştuğuna inanıyor musunuz? Son ihaleyi rekabet koşulları oluşması açısından önceki ihalelerden farklı kılan şartlar nelerdi?
2- Adapazarı’nın depremle ilişkisi düşünüldüğünde neden belediye söz konusu alana bina yapmak yerine kamulaştırıp belediye binasını da kentin farklı noktasına taşıyarak hem Adapazarı’mıza nefes alacağı bir alan yaratıp hem de belediye hizmet binasını gelişmeyen bir semte taşıyarak semtler arasın da homojen bir gelişim ve nüfus yoğunluğu oluşumunun önünü açma yolunu seçmedi.
3- Söz konusu proje neden tartışmaya açılıp ilçe halkının görüş ve onayını alma
 gereği duyulmadan siparişle yaptırılma yolu seçilmiştir.
 a) Projeyi hangi firmaya hangi bedelle çizdirilmiştir.
b) Proje çizilirken neden bir yarışma açılıp eserlerin tamamını Adapazarı
kamuoyunun bilgisine sunulup tercih kent halkına bırakılmadı?
c) Proje çizimi için herhangi bir ihale açılmış mıdır? Açılmadıysa neden buna gerek duyulmadı, açıldıysa bunun duyurusu ne zaman nereden yapıldı?
 4- Projede onayı verilen-2 kat zemin olarak alüvyon dolgu üzerine kurulan Adapazarı’nın jeolojik yapısı düşünüldüğünde deprem açısından böylesine risk taşıyan kentimizde -2 kata onay vermenin projeyi rantabl hale getirmek yüklenici firmaya ekstra finansal kazanç sağlamak dışında hangi amaç uğruna bu risk
 alınmıştır.
5- Bu projenin Adapazarı merkezinde hali hazırda içinden çıkılmaz olan mevcut trafik yüküne etkisi ne olacaktır.
6- Projeyle Karaağaç ve Atatürk bulvarının birbiriyle bağlantısını kesilecek kentin doku bütünlüğünü bozulmayacak mı? Bu konunun sizin için bir önemi yok mu varsa bu sorunu ortadan kaldırmak adına çözüm öneriniz nedir?
7- Söz konusu projenin hemen yanı başında yer alan çark caddesi ve uzun çarşı
 esnafı projeye bünyesinde faaliyet gösterecek olan AVM bünyesindeki iş yerleriyle nasıl rekabet edecek? Zaten pandemiden bu yana ekonomik faaliyetlerini sürdürmekte zorlanan esnafların tabutuna bu projeyle son çivi çakılmayacak mıdır?
 8-Adapazarı’nın kronik hale gelmiş ve bir an önce acilen ele alıp çözülmesi gereken başta katlı Pazar olmak üzere kentsel dönüşüm programı ucu Ankara’ya uzanan bir dizi rantın paylaşımının sonucu olarak mı bu projeyle başlatıldı.özet olarak bu proje Adapazarı’nın KANAL İSTANBULDUR bu proje bir rant projesidir. Ranttan hayat çıkmaz çıksa çıksa 17 Ağustosta 6 Şubat’ta olduğu gibi toplumsal felaketler çıkar.

PROJEDE DEĞİŞİKLİK ÖNERİSİ
Meydanın, Tarihi Uzun çarşımız ve Orhan Gazi Camimizle bütünleşecek rekreasyon alanına dönüştürülmesi, Uzun çarşının markalaştırılmasına yönelik çalışmalar da yapılarak çarşının cazibe merkezi haline getirilmesi sağlanmalıdır. Şehir böylece yeniden kalbinden doğacaktır. Şehrin merkezine AVM dikmek tam bir akıl tutulmasıdır. Daha geç olmadan bu yanlıştan dönülmelidir belediyesi bu ihaleyi iptal edip yüklenici firmanın yıkım parasını ödemeli Hilmi Kayın iş merkezindeki hak sahiplerinin de kamulaştırma bedelini ödeyerek. Bu alanı bir avuç zümrenin çıkarlarına değil ADAPAZARI halkının tamamına hizmet verecek içinde yaşadığımız deprem gerçeğine uygun bir hizmet alanına dönüştürmeli kentimizin tarihi sosyal kültürel ticari anlamda kapsayıcı bir anlayışla halkımızın kullanımına sunmalıdır."