Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçilmesi halinde Türkiye'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde sık sık uygulanan "Cumhurbaşkanına hakaret” maddesinin kaldırılacağını açıkladı. Kılıçdaroğlu, "Millet İttifakı iktidarında ifade özgürlüğünü yeniden tesis edeceğiz, tweet atan hiçbir genç sabahın köründe gözaltına alınmayacak. Ülkemiz hak etmediği bu ucube maddeden kurtulacak" dedi.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 299'uncu maddesinde düzenlenen Cumhurbaşkanına hakaret suçu, Erdoğan döneminde sıkça gündeme gelen konuların başında yer aldı. Bu dönemde Erdoğan'a hakaret iddiasıyla 160 binden fazla kişiye soruşturma, yaklaşık 45 bin kişiye dava açıldı, yaklaşık 13 bin kişi de mahkûm edildi. Gözler bu nedenle TCK'nın 299'uncu maddesine çevrildi.

Kılıçdaroğlu: Türkiye, 15 Mayıs sabahına özgür uyanacak

DW Türkçe'den Alican uludağ, Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na, 14 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanı seçilirse bu madde ile ilgili bir girişimde bulunup bulunmayacağını sordu. DW Türkçe'nin sorusunu yazılı yanıtlayan Kılıçradoğlu, 14 Mayıs'tan sonra "Cumhurbaşkanına hakaret" maddesinin TCK'dan kaldırılması için kanun teklifi vereceklerini ifade ederek, "Türkiye, 15 Mayıs sabahına özgür uyanacak, başta gençler olmak üzere bütün yurttaşlarımızın kendilerini rahatça ifade edebileceği bir ülke yaratacağız, bundan kimsenin şüphesi olmasın" dedi.

299'uncu maddenin tarafsız Cumhurbaşkanları için oluşturulduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, buna karşılık 16 Nisan 2017 yılındaki anayasa değişikliğinin ardından cumhurbaşkanının 299'uncu maddeyle getirilen ilave bir koruma zırhına büründürüldüğünü ve kendisine yönelen ufak eleştiriler için bile yargıya başvurulduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanına hakaret iddialı verilere işaret eden Kılıçdaroğlu, bu maddeyle, vatandaşların ifade özgürlüklerine ciddi biçimde kısıtlamalar getirildiğini kaydetti, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Rakamlar, Erdoğan döneminde bu maddenin bir intikam aparatı haline dönüştürüldüğünü açıkça göstermektedir. Bir siyasi partinin genel başkanı sıfatını da kullanan cumhurbaşkanının 21'inci yüzyılda demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan düşünce ve ifade özgürlüğünü içselleştirmesi, farklı seslere ve farklı düşüncelere tahammül etmeyi öğrenmesi, kendi görüşünden olmayan insanları susturmak yerine onları dinlemeye çaba harcaması gerekir. Millet İttifakı İktidarında ifade özgürlüğünü yeniden tesis edeceğiz, tweet atan hiçbir genç sabahın köründe gözaltına alınmayacak. Ülkemiz hak etmediği bu ucube maddeden kurtulacak."

Türk Ceza Kanunu’nun 299'uncu maddesi, Cumhurbaşkanına hakaret eden kişinin, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını öngörüyor. Suçun alenen işlenmesi halinde ceza altıda bir oranında artırılıyor. Bu da ceza miktarının 4 yıl 8 aya kadar çıkmasına neden oluyor. Ancak bu kanunun uygulanması için Adalet Bakanı’nın izni gerekiyor.

Editör: Tuncer Kalaycı