Liderler, önümüzdeki günlerde ikili müzakereler yürütülmesi ve cumhurbaşkanı adayının da 13 Şubat'ta yapılacak toplantıda açıklanması üzerinde uzlaştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim tarihi olarak, 1950’de “Yeter söz milletindir” sloganıyla iktidara 14 Mayıs’ı açıklamasından ilham alan Altılı Masa, son iki seçimde olduğu gibi 2023 seçimlerine de  “Millet İttifakı” adıyla girilmesini kararlaştırdı.

Yapılan ortak açıklamada, bir sonraki toplantının 13 Şubat’ta Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun ev sahipliğinde yapılacağı belirtilerek, “Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı, ‘Yeter, söz milletindir’ diyen Millet İttifakı’nın adayı olacaktır” denildi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ev sahipliğinde 11’inci kez bir araya geldi.

Daha önce belirlenen gündem gereği toplantıda, cumhurbaşkanı adayının kim olacağı ve nasıl belirleneceği, Altılı Masa’nın seçim bildirgesi olarak da nitelendirilen “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” ile “geçiş sürecinin yol haritası” ana gündem konusu oldu.

Liderler, başta başörtüsüne anayasal güvence içeren anayasa değişikliği teklifi olmak üzere güncel siyasi gelişmeleri de ele aldı.

Toplantıda, parlamento seçimi için ittifak yapılması kararı netleştirilirken, sonrasında açıklanan bildiride de ilk kez “Millet İttifakı” ismi kullanıldı.

Toplantıda alınan kararla, DEVA Partisi ve Gelecek Parti’nin katılımıyla, Millet İttifakı 6 partili bir yapıya dönüşmüş oldu.

Kulislere yansıyan bilgilere göre “Millet İttifakı” kararında, seçimin 14 Mayıs’ta yapılacak olması önemli rol oynadı.

Gelecek Partisi, ilk başlarda “Millet İttifakı” ismine sıcak bakmıyordu. Ancak Erdoğan’ın seçim tarihi olarak Demokrat Parti’nin 1950’de  “Yeter söz milletindir” sloganıyla iktidara geldiği seçimlerin yıldönümünü olan 14 Mayıs’ı açıklaması, “Millet İttifakı” isminde karar kılınmasını sağladı.

‘Erdoğan’ın üçüncü kez aday olması mümkün değildir’

Yaklaşık 9 saat süren toplantının ardından, yapılan ortak açıklamada, İsveç ve Hollanda’da Kuran-ı Kerim’e yönelik saldırılar kınanarak, “Halkımızın hür iradesiyle seçim sandığına gidip ülkemizin kaderini belirleyeceği bu dönemde dış dünyada nedense her seçim dönemine denk gelen provokasyonları da dikkatle izliyoruz” denildi.

Açıklamada, seçim kararının Erdoğan tarafından alınması halinde 14 Mayıs’taki seçimde aday olamayacağı ifade edildi:

“Bu çerçevede, Anayasa ve kanunda hiçbir tereddüde yer vermeyecek kadar açık bir şekilde düzenlenmiş olan hükümler uyarınca, TBMM yenileme kararı almadığı müddetçe, Sayın Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlerde bir kez daha aday olması mümkün değildir.  Cumhurbaşkanının,Anayasa’ya aykırı olarak üçüncü kez adaylığını ilan etmesi demokrasi tarihimize eklediği bir diğer kara sayfadır. Anayasa’yı yok sayan bu başıboşluğu kabul etmediğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.”

Aday ile geçiş sürecinin yol haritası birlikte açıklanacak

Toplantıda, tamamlanma aşamasına gelen güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş sürecinin yol haritasının, cumhurbaşkanı adayını belirleme süreciyle birlikte kamuoyuna açıklanması da kararlaştırıldı.

Ortak açıklamada 30 Ocak pazartesi günü kamuoyuna açıklanacak “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” konusunda anlaşma sağlandığı ifade edildi:

“Yoksullukla mücadeleden, kadın haklarına, siber güvenlikten siyasi etik yasasına, kamuda israfla mücadeleden, tersine beyin göçüne, savunma sanayinden afet yönetimine, mesleki eğitimden konut ve barınma krizine, uyuşturucuyla mücadeleden esnafımızın sorunlarına, sınır politikamızdan tarıma kadar ülkemizin öncelikli konuları için hazırladığımız somut hedef, politika ve projeleri dokuz ana başlık ve yetmiş beş alt başlıkta topladık. Bu mutabakat metni, Türkiye’nin her alanda artan sorunlarını Millet İttifakı’nın çözeceğinin de ispatıdır.”

Toplantıda, geçiş sürecinin adayla birlikte açıklanması kararında, adayın kimliği ile bağlantılı olarak düzenleme yapılacak olması etkili oldu.

Edinilen bilgiye göre, adayın bir genel başkan olması halinde, geçiş sürecinde partisiyle bağının sürüp sürmeyeceği netleştirilecek.

TİP:  Çalışma süresi 35 saate düşürülsün TİP: Çalışma süresi 35 saate düşürülsün

Masada ağırlıklı görüşün ise geçiş sürecinde, cumhurbaşkanının partisiyle bağının sürdürülmesi yönünde olduğu öğrenildi.

Masadaki diğer liderlerin de ülke yönetiminde nasıl rol alacağı konusunun da yine adayın belirleneceği 13 Şubat’ta netleştirilerek kamuoyuna açıklanması kararlaştırıldı.

Aday ismi konuşulmadı, yöntem ele alındı: İstişare, uzlaşı halkın tercihi

Toplantıdan yansıyan ilk bilgilere göre “aday ismi” yine konuşulmadı, ancak hangi yöntemle belirleneceği ele alındı.

Ortak açıklamada bu konuda şu ifadeler kullanıldı:

“Cumhurbaşkanı adayını belirleme konusunda altı siyasi partinin istişare, uzlaşı ve halkın tercihlerini yansıtacak şekilde çalıştığını buradan duyurmak isteriz. Halkımız, ülkemizin hak ettiği refaha ulaşma ve yeniden demokratikleşme ümidini altı partinin birliğinde görmektedir. Bu da bize tarihi bir görev yüklemektedir. Biliyoruz ki bu Türkiye’nin kader seçimidir. Halkımız canını, malını, geleceğini, medeni, hür ve refah içinde bir Türkiye’de nefes alma ümidini bize emanet etmiştir. Halkımız müsterih olsun, altı parti bu görevi layıkıyla tamamlayacaktır.”

Açıklamada, 13 Şubat’ta, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirileceği ifade edildi:

“Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı parlamenter sisteme inanmış, temel hak ve özgürlüklerin yanında, demokrasi aşıklarının adayı olacaktır.

“Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı, ‘Yeter! Söz milletindir’ diyen Millet İttifakı’nın adayı olacaktır.”

Yansıyan ilk bilgilere göre bir sonraki toplantı tarihine kadar siyasi partilerin ve liderlerin ikili görüşmeler ve partilerinin eğilimlerini alarak aday ismini masaya getirmesi planlanıyor.

Yapılacak müzakereler sonrasında adayın 13 Şubat’taki toplantıda netleştirilmesi bekleniyor.