Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adapazarı İlçe Başkanı Ayşe Füsun Çetin, AKP ile Yeniden Refah Partisi'nin ittifak anlaşmasında 6284 Sayılı Yasa'nın kaldırılmasının bulunduğunu belirterek, "Kadınların yaşam hakkı, çocukların geleceği sizin pazarlık konunuz ya da üç beş oy uğruna gözden çıkaracağınız düzenlemeler değildir!" dedi.

Ayşe Füsun Çetin, yaptığı yazılı açıklamada, "Kadınların can güvenliği çağdışı zihniyetlerin kurduğu ittifakların protokollerinin konusu olamaz" ifadelerini kullandı. Çetin açıklamasında şu görüşleri savundu:

"Köylü deresine sahip çıktıkça, çiftçi toprağına sahip çıktıkça, işçi emeğine, gençler geleceğine, kadınlar haklarına sahip çıktıkça Cumhur İttifakı’na karşı duruyorlar.

Artık açık ve net görülüyor ki güç kaybeden AKP iktidarı, seçim sath-ı mailine Cumhur İttifakı’na yeni aktörler ekleyerek girme ihtiyacı duyuyor. Yakın dönem ülke tarihinin en karanlık örgütlerinden biri olan Hizbullah’ın devamı olduğu bilinen Hüda Par da bu karanlık ittifakta yerini alı, AKP kadınları insan olarak dahi görmeyen karanlık yapıyla, ittifakına nasıl bir harç katmak istediğini apaçık göstermiştir.

Yeniden Refah Partisi ile imzalanan protokolün şartları arasında kadınların yıllar süren mücadeleler sonucu kazandığı, İstanbul Sözleşmesi’nin de bir gereği olan ve kadınların şiddetten korunmasının en temel yasal güvencesi sayılan 6284 Sayılı Kanunu’nun kaldırılması var. Kadınların yaşam hakkı, Cumhur İttifakı’nın eriyen oylarını kurtarmak için heba edilebilir görülüyor."

Kulis: İYİ Parti'de kurultay öncesi iki grup oluştu Kulis: İYİ Parti'de kurultay öncesi iki grup oluştu

KARANLIK İTTİFAK

"Bu çirkin ittifakın protokolünde nafaka hakkının gasp edilmesi şartı var. Yıllardır her fırsatını bulduklarında aşındırdıkları, kadınların erkeklerle yasal eşit yurttaşlığının teminatı olan medeni hakların seçim kazanmak uğruna harcanması var!.

Bu karanlık ittifakta bilimsel ve demokratik eğitimin bir gereği olan karma eğitimin kaldırılması var. 2012 yılından bu yana 4+4+4 eğitim sistemiyle milyonlarca çocuk işçi vahşi sömürü düzenine kurban edilmişken, yüz binlerce kız çocuğu örgün öğretimden koparılmış istismar cenderesine hapsedilmişken bir neslin daha geleceği iktidarın bekası uğruna feda edilmektedir.

İstanbul Sözleşmesi de 6284 sayılı Kanun da ailenin bütünlüğünü bozucu olarak saldırıların odağına oturtuldu. Halbuki korumaya çalıştıkları asıl gerçek ise sistematik biçimde küçücük çocuklarımızın taciz ve tecavüzüne seyirci kalan ailelerin korunması, tarikatlar cemaatler eliyle çocuk yaştaki "evliliklerin" normalleştirilmesi, imamlara "nikah kıyma" yetkisinin verilmesinin korunması, kadınların aile içinde, işyerinde her türlü şiddetle can tehdidiyle terbiye edilmesinin korunması.

İktidarı uyarıyoruz;

Kadınların yaşam hakkı, çocukların geleceği sizin pazarlık konunuz ya da üç beş oy uğruna gözden çıkaracağınız düzenlemeler değildir! 6284 Sayılı yasa seçim malzemesi olarak kullanılamaz, kaldırılması söz konusu dahi edilemez!

Pandemi boyunca kadınlara yönelik şiddet ifrata varmışken “tolere edilebilir” olduğunu söyleyen Aile Bakanı Derya Yanık’ın 6284 Sayılı Kanun’a sahip çıkarmış gibi görünen tutumunun tanımı ancak timsah gözyaşları olarak nitelenebilir İstanbul Sözleşmesi’nin Tek Adam’ın bir gece yarısı kararıyla feshedildiği günleri unutmadık.

Tek adam rejiminin karşısında duran tüm yurttaşlarımızı demokrasi güçlerini kadınların, çocukların en temel haklarının seçim pazarlığı malzemesine dönüştürülmesine karşı ses çıkarmaya, tutum almaya çağırıyoruz.

. Bu değerlerin savunucusu olan tüm kadınları, CHP partisi çatısı altın 13.Cumhurbaşkanı adayımız KEMAL KILIÇDARAOĞLU liderliğin de örgütlenmeye, eşit yurttaşlar olarak insanca yaşayacağımız yeni bir ülkeyi kurma iradesinin, umudunun ve inancının bir parçası olmaya, birlikte yürümeye davet ediyoruz."