Manevi, İlkeli, Liyakatli Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası (Mil-Diyanet Sen), 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu hedef gösterildi. Genel Başkan Celaleddin Gül imzasıyla yayımlanan açıklamada, Cumhurbaşkanlığı kararıyla feshedilen İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesi için ciddi çalışmalar yürüttükleri belirtildi.

Cumhuriyet'ten Sena Tufan'ın aktardığına göre tepki çeken açıklamada, “Nihayet Türkiye olarak sözleşmeden çekildik. İstanbul Sözleşmesi’nden çekildik ancak o sözleşmeyi besleyen ana damar 6284. Hâlâ yuvalar dağıtmaya, ocaklar söndürmeye, zinanın artmasına ve erkeği köle yapmaya devam ediyor. Basit bir karı-koca tartışması bile delilsiz ve belgesiz, kadına herhangi bir şiddet uygulanmadığı halde psikolojik şiddet bahanesiyle erkekler evlerinden, evlatlarından ve yuvalarından uzaklaştırılıyor. Kadına şiddeti bitirmek şeklinde lanse ettirilen 6284, yapılan haksızlıklar karşısında yüz binlerce erkeğin cinnet geçirmesine ve şiddete yönelmesine sebep oldu. Kısacası 6284 kadını koruyamadığı gibi kadın cinayetlerinin ve boşanma oranlarının artmasına sebep oldu” denildi.

‘DİN GÖREVLİLERİMİZ İFTİRAYA MARUZ KALDI’ İDDİASI

Açıklamada, 6284 sayılı yasa nedeniyle 18 yaş altında olan çocukların gönüllü olarak evlenemedikleri belirtildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“6284 sayılı yasadan önce 18 yaş altı dini nikâhla gönüllü genç evlilik yapan genç erkekler, devletten aldıkları evlilik cüzdanları yok sayılarak tecavüzcü diye hapse atılıp ağır cezalar aldı. Her yerde geçerli sayılan ‘kadının beyanı esastır’ kuralı burada göz ardı edilerek binlerce anne ve çocuk babalarından ayrı yaşamak zorunda bırakıldı. Tek taraflı kadının beyanı ve taciz iddiası ile binlerce insanımıza ağır cezalar verildi. Yüzlerce öğretmenimiz hatta din görevlilerimiz bile iftiraya maruz kalarak ağır hapis cezaları aldı. Saydığımız bu nedenlerden dolayı 6284 sayılı yasayı milletimiz ‘Zulüm Yasası’ diye isimlendirdi. Bu yasa acilen yürürlükten kaldırılmalıdır”.

‘6284 KADINLARI KORUYAN TEK DAYANAK ŞU ANDA’

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Şükran Eroğlu, söz konusu açıklamaya tepki gösterdi.  Avukat Şükran Eroğlu, kanuna ilişkin şu detayları verdi:

“6284 kadınları koruyan tek dayanak şu anda. Zaten etkin bir biçimde de uygulanmıyor. Bu şekilde hedef gösterilmemesi gerekiyor. Zaten 6284’ü kullanan kadın sayısı da onların söylediği ölçüde değil. Keşke bu kadar çok kanuna saldırmak yerine kadınların şiddete uğrama oranının bu kadar yüksek olduğu, kadın cinayetlerinin her geçen gün arttığı bu ülkede daha farklı cümleler sarf etseydi. Kadınların da erkeklerle eşit haklara sahip olduğunu, anayasa gereği kadın erkek eşitliğinin bu ülkede sağlanması gerektiğini vurgulasalardı keşke. Onların istediği eşitlik sadece kendilerinin makamlarının üzerine kurulu. Hem kanunu bilmiyorlar hem toplumda yanlış algılar uyandırıyorlar.”