Sakarya Üniversitesi, sahipsiz sokak hayvanlarının belirtilen alanlar dışında beslenmesi gerekçesiyle, "Doğa ve Hayvan Hakları Öğrenci Topluluğu'nu" feshetti.

Sakarya Üniversitesi Rektörlüğünce yapılan açıklama şöyle:

"Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 56 ıncı maddesinde "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir" hükmü yer almaktadır. İlgili hüküm çerçevesinde Üniversitemiz Rektörlüğünün çevrenin korunması, kamu sağlığı ve güvenliğinin sağlanması öğrenci, personel ve kampüsümüzden faydalanan tüm bireylerin ve diğer canlıların can, mal ve sağlığının güvence altına almak üzere görev ve yetkileri bulunmaktadır. Rektörlüğümüzün 26.12.2023 tarih ve 318260 sayılı yazısında sahipsiz sokak hayvanlarının kurumumuzca belirtilen alanlar dışında beslenmemesi konusunda karar alınmıştır. Gelen şikâyetler ve yapılan incelemeler neticesinde Sakarya Üniversitesi Doğa ve Hayvan Hakları Öğrenci Topluluğu tarafından ilgili yazı hilafına özellikle köpekler için kampüs sınırları içinde besleme yapıldığı, bu durumun yerleşkedeki köpek nüfusunun artmasına sebep olarak öğrencilerin ve çalışanların can güvenliğini ve kamu düzenini tehlikeye sokacak boyutlara ulaşmasına neden olduğu anlaşılmaktadır. Sakarya Üniversitesi Spor, Kültür ve Sanat Birliği Birim Yönergesi'nin 12 inci maddesinin (a) bendinde "Birlik Yönetim Kurulu gerekli gördüğü takdirde ilgili topluluğunun faaliyetini durdurur veya topluluğu gerekçesi ile birlikte kapatabilir" hükmüne istinaden 05/05/2025 Tarih ve 147 Karar Numarası ile "Doğa ve Hayvan Hakları Öğrenci Topluluğu"nun kapatılmasına oy birliği ile karar verilmiştir."

ÖĞRENCİ TOPLULUĞUNDAN AÇIKLAMA

Sakarya Üniversitesi'nce kapatılan öğrenci topluluğu ise kararın yaşam hakkına yapılan saldırı olduğunu savundu.

Topluluğun açıklamasında şu görüşlere yer verildi:

Kampüsümüzde onlarca kedi ve köpeği besleyen, sahip çıkan ve onların yaşam hakkını savunan topluluğumuz, katliamların önündeki tek engel olduğu için kapatıldı!

Belediye ve okul yönetimi, anayasanın arkasına sığınarak hayvanları “toplama” bahanesiyle ortadan kaldırmaya başladı. Anne ve yavrular tek tek toplandı, bir daha hiçbirine ulaşılamadı. Sorduğumuzda cevap alamadık. Aramalarımız engellendi.

Kapatılma gerekçesi olarak Anayasa’nın 56. maddesi sunuldu:
“Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.”
Peki yaşam hakkı sadece insanlara mı ait? Hayvanların yaşamı neden hiçe sayılıyor?

Hendek Katliamı davası yarın…
Hendek Katliamı davası yarın…
İçeriği Görüntüle

Ayrıca anayasanın 24. maddesi ile güvence altına alınan vicdan özgürlüğümüz de yok sayıldı. Vicdanen susturulmak istendik.

İki haftada bir sadece anne ve yavruları besliyorduk. Bu haklı sebep bile topluluğumuzun kapatılmasına yetti. Çünkü bizi susturmak, geriye kalan hayvanları rahatça yok etmek istediler.

Sessiz kalma.
Bu sadece hayvanların değil, hepimizin yaşam hakkına yapılan bir saldırıdır.

SAÜ Dayanışması: Katliama dur de!

SAÜ Dayanışması'ndan yapılan açıklamada da "Doğa ve Hayvan Hakları Kulübü'nün antidemokratik bir kararla kapatılması tesadüf değildir. Bu karar, yalnızca bir öğrenci kulübünün kapatılması değil; aynı zamanda üniversite içindeki özgür ifade alanlarının ve toplumsal duyarlılıkların susturulmasıdır" denildi.

Açıklama şöyle:

"Son dönemde meclise sunulan ve kamuoyunda katliam yasası olarak anılan, sokak hayvanlarının toplatılıp itlaf edilmesini öngören yasa tasarısını kabul etmiyoruz! Bu yasa, yalnızca sokak hayvanlarını değil; insanlığın vicdanını, yaşam hakkını ve doğa ile olan ortak geleceğimizi hedef almaktadır.
Tam da bu süreçte, Sakarya Üniversitesi’nde doğanın ve hayvanların sesi olan Doğa ve Hayvan Hakları Kulübü'nün antidemokratik bir kararla kapatılması tesadüf değildir. Bu karar, yalnızca bir öğrenci kulübünün kapatılması değil; aynı zamanda üniversite içindeki özgür ifade alanlarının ve toplumsal duyarlılıkların susturulmasıdır. Üniversiteler; doğanın, hayvanların ve tüm canlıların yaşam hakkını savunan, eşitlikçi ve vicdanlı bireylerin yetiştiği yerler olmalıdır. Biz gençler olarak biliyoruz ki, üniversiteler; eleştirel düşüncenin, hak savunuculuğunun ve toplumsal duyarlılığın yeşerdiği alanlardır. Kısaca Doğa ve Hayvan Hakları Kulübü'nü kapatmak; onların sesini kısmaya çalışmak, aslında tüm üniversite bileşenlerinin iradesine yapılmış bir müdahaledir. Katliama Dur De!"

AKP İktidarının Temsiliyeti Kampüste: Kediye, Köpeğe, Dayanışmaya Düşmanlık!

Sakarya Kadın Kollektifi de gelişmeler üzerine şu açıklamayı yaptı:

"Sakarya Üniversitesi yönetimi, Anayasa Mahkemesi’nin kararını bahane ederek kampüslerdeki kedileri ve köpekleri “toplama” adı altında sürgüne yollarken, bir yandan da yaşam savunusunun ta kendisi olan öğrenci topluluklarını hedef alıyor.

Doğayı ve yaşamı savunmanın suç sayıldığı bu düzende, Sakarya Üniversitesi Doğa ve Hayvan Hakları Topluluğu kapatıldı. Gerekçe? Anayasa’nın 56. maddesiymiş. Evet, sağlık hakkını güvence altına alan o maddeyi, hayvanlara su ve mama taşıyan gençlerin üzerine yıkmaya kalkıyorlar.

Bu sadece birkaç kediye, köpeğe değil; bu, birlikte yaşama iradesine, dayanışmaya, vicdana açılmış bir savaştır.

Bizler, Sakarya Kadın Kolektifi olarak, yaşamı kampüslerin dışına sürmeye çalışan bu karanlık düzene karşı üniversiteli gençlerin yanındayız. Onların sokaktaki bir patiyle kurduğu kardeşliği, iktidarın kibirli suskunluğuna değişmeyiz.

Çünkü biz biliyoruz:
Her mama kabı, her su tası, her küçük barınak…
Bir ülkenin vicdanıdır.
Ve vicdan, toplatılmaz!"